Page 610 - Basında Çanakkale Zaferi 1915
P. 610

ANAFARTALAR KAHRAMANI
                                                                         Basında
                                MUSTAFA KEMAL PAŞA İLE              ÇANAKKALE
                                MÜLAKAT                                                       Yeni Mecuma Fevkalade Nüshası, Mayıs 1918
                                                                          ZAFERİ
                                                                          1915-1916


                                                     “Düşmanlarımız dehşetli zâyiâta uğramışlardır”










                                                                            138


                    tahkîmât evvelâ ufak mıkyâsta kanlı muhâ-  İngilizlerden bir fert bile kurtulmamıştır. Bu  cephesinde mühim hâdise olmamış. Yalnız 29
                    rebeleri intâç etti. Sonra da “Anafartalar” ha-  muhârebe cereyân ettiği sırada “Kemalyeri”ni  Haziran’da  yine düşman bir kısım  cephemize
                    rekât-ı umûmiyesinin mebdeini teşkîl etti. 8, 9,   teşrîf etmiş bulunan Talat Paşa Hazretleriyle   taarruz etmiş ve tard edilmiş 24 Temmuz günü,
                    10 Mayıs günlerinde bizim fırkanın cephesinde   İsmail Canbolat ve Doktor Nazım Beyler o gün   fırkasının cephesine topçu ateşi başlamış. Bu
                    mühim hâdiseler olmamıştır. 11’inci günü bir   İngilizlerden iğtinâm ettiğimiz maddî muhâre-  ateş evvelce mu‘tâd dâhilindeki derecede imiş.
                    mütâreke akd ettik. Defn-i emvât ile uğraşıldı.   be hâtıralarına da mâliktirler. Kiminde kurşun   Ancak öğleden sonra şiddetini peyderpey art-
                    12, 13, 14 Mayıs günleri de, hattâ 15’te de iş‘âra   parçalamış bir İngiliz altını, kiminde ufak tefek   tırmış. Düşman ...’inci fırka cephesinde ve Mus-
                    değer bir şey yok...                   nişânlar, dürbün parçaları filân vardır.  tafa Kemal Paşa’nın fırkasının sol cenâhında
                                                                                                  bir taarruz hazırlığı îmâ eder sûrette, şiddetli
                       - Bu durgunluk neden hâsıl oluyor efen-  - O gün zât-ı âlîniz de “Kemalyeri”nde mi  topçu ateşi isti‘mâl etmekte imiş. Filhakîka,
                    dim?                                   bulunuyordunuz?                        hemen arkasından “Kanlısırt” taarruza geçmiş.
                       - Çünkü düşman yorgundur. Çok zâyiât   -  Hayır,  ben  muhârebe  mahallinde  idim.   Ve bu teşebbüsünde sühûletle muvaffak olmuş.
                    verdi. Mühim miktarda kırıldı. Ve benim te-  Kendileriyle  telefonla görüştük.  Bahs  ettiğim   Muhârebe bütün cephe üzerinde, hem de pek
                    lakkiyâtıma göre artık Arıburnu’nda netîce-i   hediyeleri oradan gönderdim. Düşmanın yal-  şiddetli olmak şartıyla gece de devam ediyor-
                    kat‘iyye  almaktan  sarf-ı  nazar  ediyor.  Ben  bu   nız bu ufak muhârebedeki zâyiâtı 3000’den   muş. Paşa’nın cephesinin gerisinde, Anafarta
                    durgunluğu  ona  haml  ediyorum.  Mayıs’ın   fazla  tahmîn  olunmuştu.  24  Mayıs  günü  bir   mıntıkası dâhilinde bulunan “Ağıldere” civâ-
                                                                                                  rında sürekli piyade ateşleri işitiliyormuş. Düş-
                    16’ncı günü benim sol cenâhımda bulunan   şey olmadı. 25’te düşman yine fırka cephesine  man gece yarısından yarım saat sonra Paşa’nın
                    fırka, ki o da bizimdir, ihzâr olunan birtakım   taarruz etti. Hattâ ufak bir siperimize de girdi.  fırkasına taarruz eder. Ve tekmîl siperlerimiz-
                    lağımları iştiâl ettiriyor. Onların iştiâl etmesiyle   Fakat netîcede kâmilen telef edildi. Yine dışa- de, hattâ gerilerimizdeki havâlîlere vesâitinin
                    beraber düşmana bir baskın hücûmu icrâ edi-  rı atıldılar, mahv oldular. 26 ile 27’de yine bir  azamî derecesini isti‘mâl eder: Yağlı paçavralar,
                    yor 17 Mayıs’ta işte demin bahs ettiğimiz “Ça-  şey yok. 28’de öyle. 29’da düşman 31, 32, 34   tahte’z-zemîn lağım infilâkları, muhtelif nev‘i-
                    taltepesi” “Halid ve Rıza” tepesi denilen yerde   numara verdiğimiz siperlere taarruz etti. Fakat   de bombalar, karadeniz topçuları fırkanın cep-
                    kanlı bir muhârebe oluyor.             çok zâyiât vererek koğuldu. Bombasırtı’nda bo-  hesini mütemâdiyen sarsmakta imiş.  Saat dakîka
                       - O tepeye niçin Halid ve Rıza Tepesi den-  yun noktasına mücâvir olarak 14 Nisan günü                                                                       1      10
                    miş?                                   taarruzdan sonra vücûde getirilen bu siperler   evvelde Mustafa Kemal Paşa kıt‘alarının nazar-ı
                       - Orada Rıza Efendi isminde ve Halid Efen-  Arıburnu cephesinde 7-8 metreden 10 ilâ 12   dikkatini şu sûretle celbetmiş:
                    di isminde gâyet kahramanca bir hücûm icrâ   metreye kadar düşmana yakın olan siperlerdi.   “Vaz‘iyet-i umûmiye pek mühimdir. Ku-
                    eden iki zâbit şehîd olduğu için!...  Bu muhâ-  Bu kurbiyet, sonra bu siperler üzerindeki hâ- mandanlardan zâbitlerden her vakitkinden
                    rebeden  sonra bir aralık benim “Arıburnuna”   diseler, diyebiliriz ki kendilerine bir mevki‘-i   ziyâde fevkalâde intibâh ve mesâi’-i fedakârâne
                    karşı muhâfazasını deruhte ettiğim cepheye   mahsûs ve bir şöhret-i tarîhiye te’mîn etmiştir.   isterim.”
                    ilâveten “Anafartalar” mıntıkası dâhilindeki   Bu siperlerin karşısında bulunan düşman si-  Sonra saat 3.30 evvelde de diğer bir emirle
                    “Azmak”a kadar olan parça da taht-ı mes‘ûli-  perleri, gerileri “Korku” Deresi’ne inen bir yâ-  düşmanın bütün teşebbüslerini kıracak teyak-
                    yetime verildi. Fakat daha sonra bütün Ana-  rın kenarında inşâ edilmiş olmak i‘tibarıyla bir   kuz ve tedabir lüzûmunu tekrar etmiş.
                    fartalar mıntıkası doğrudan doğruya Esad Paşa   mâhiyet-i mahsûseye hâizdir. Mezkûr siperler-  25 Temmuz günü saat 4 evvelden i‘tibâ-
                    Hazretlerine merbût olmak üzere Almanyalı   deki düşman dâimâ ürkek bir hâlde idi. Bunun   ren düşman topçusu azamî faâliyetle ateş edi-
                    “Vilmer” Bey’in taht-ı kumanda ve mes‘ûliyeti-  işte numaralarını söylediğimiz siperlerimize   yormuş. Siperlerimizle râh-ı mestûrlarımızsa
                    ne tevdî‘ edildi. On sekiz de hep o muhârebey-  karşı faâliyetleri, tecâvüzleri, hemen hiçbir gece   ehemmiyetli bir sûrette yıkılmağa devam edi-
                    le geçiyor. 22’nci günü verilen ma‘lûmâta göre   eksik olmazdı. Üstünden bombalar atılmak,   yormuş. Saat 4.45 evvelde düşman fırka cephe-
                    düşman, cenûp grubunda, yani Seddülbahir   tahte’z-zemîn lağımlar infilâkıyla bu siperleri-  sine hücûma kalkmış. Fakat bütün hücûmları
                    civârında  Kirte  mıntıkasına  şiddetle  taarruz   miz âdetâ bir cehenneme çevrilmekte idi. Tabîî   askerimizin metâneti sâyesinde az bir zaman
                    etmekte idi. Binâenaleyh cephemizde de ciddî   karşımızdaki düşman siperleri de hemen aynı   içinde kâmilen mahv edilmiş. Düşmanlarımız
                                                                                                  dehşetli zâyiâta uğramışlar. Hattâ bazı siperleri-
                    veyâhûd nümâyiş tarzında bir düşman taarru-  hâlde idi. Düşmanın bombalarından vukû‘a ge- mize girmeye muvaffak olan kısımları da orada
                    zuna intizâr etmek ihtiyâta muvâfıktı. Hakî-  lecek telefâtı tenkîs edebilmek maksadıyla bu  siperler içinde itlâf edilivermişler.
                    katte o gün öğleden evvel bütün fırka cephesi   siperler  üzerine kalaslar  örttürmüştük.  Onlar
                                                                                                     Aynı günde  saat beşe  doğru düşman sağ
                    düşmanın top, tüfenk, mitralyözleriyle şiddetli   bu kalaslara ikide bir “mâyi‘-i muhrik şişeler”i  cenâhımız aleyhine ikinci bir hücûm tevcîh
                    ateş altına alındı. Düşman taarruzu vâki‘ oldu.   atıyorlar, siperlerde yangın tevlîd ediyorlardı.  etmişse de bu da püskürtülmüş. Düşman hü-
                    Gerçi umûm cephede düşman adem-i muvaf-  Kesîf alevler ve dumanlar o siperlerin üstünden  cûmlarını pek musırrâne bir sûrette icrâ et-
                    fakiyete düçâr edildi. Fakat Bombasırtı’nda iki   hiç ayrılmazdı. Tabîî biz oralarda pek çok telefât   mekte imiş. Paşa gülümseyerek dedi ki: Hattâ
                    siperimizi zabt ve işgâl etti. 23 Mayıs günü bu                               zâbitlerinin sopalarla efrâdı sıkıştırarak mü-
                    siperleri istirdâd ile geçirdik. Düşman geceden   vermekte idik. Fakat buna rağmen şecî‘, müte-  teaddit defalar siperlerden çıkarmağa çalıştığı
                    işgâle  muvaffak olduğu  bu siperlerdeki kuv-  vekkil askerlerimiz bütün bu yangın, lağım,   görülüyordu.
                    vetini sabaha kadar teksîf etmiş ve aleyhimize   bomba infilâklarına göğüs geriyorlar, şâyân-ı   - Pekiyi Paşa Hazretleri, düşmanın fırkanız
                    isti‘mâl edecek bir hâle getirmişti. Fakat ittihâz   gıpta bir metîn azimle yerlerini muhâfaza edi-  istikâmetinde bu derece uğraşmaktaki maksadı
                    olunan tedbîrler sâyesinde ve bilhassa 27’nci ve   yorlar, düşmana mukâbelede bulunuyorlardı.   ne idi?
                    57’nci alayların kumandanlarının, zâbitlerinin   30, 31’den ve 1 Haziran’dan 16 Haziran’a kadar   -Vallahi, diyemeyiz ki düşmanın ... (19)uncu
                    ve efrâdının kahramanlıkları sâyesinde o siper-  mühim hâdiseler yok.         fırka cephesine yaptığı bu hücûmlardan mak-
                    ler içinde bulunan düşman kâmilen itlâf edildi.   Fakat Mustafa Kemal Paşa 16 Haziran’da   sadı bir nümâyişten yâhûd da bu cihetteki kuv-
                    Bombalarla parça parça berheva oldular. Siper-  fırkasının sağ cenâhında cidden kanlı bir   vetlerimizi tesbît etmekten veyâhûd da Ağıldere
                    ler elimize geçtiği zaman içerleri düşman ceset-  muhârebe, bir gece muhârebesi yapmış. Ve  cihetinden sevk ve istihdâmdan men‘ etmekten
                    leriyle ağız ağıza dolu idi. O, müdhiş bir şeydi.   o  günden i‘tibâren 24 Temmuz’a kadar fırka   ibârettir. Hayır!... Bence düşmanın asıl maksadı












                                                                            610
   605   606   607   608   609   610   611   612   613   614   615