Page 606 - Basında Çanakkale Zaferi 1915
P. 606

ANAFARTALAR KAHRAMANI
                                                                         Basında
                                MUSTAFA KEMAL PAŞA İLE              ÇANAKKALE
                                MÜLAKAT                                                       Yeni Mecuma Fevkalade Nüshası, Mayıs 1918
                                                                          ZAFERİ
                                                                          1915-1916

                                           “Karşımızda bulunan düşmanı bire kadar hepimiz ölerek behemehâl
                                                denize dökmek lâzım olduğu kanâ‘at-i vicdâniyesindeyim”









                                                                            136


                       17 Nisan’da sağ cenâhımızdaki siperle-  Ve rûhları bu hitâpla dolan kumandan- kuvvetlerimizin taarruzları da görülme-
                    rimize düşman taarruz etmiş. Fakat kıt‘a-  lara, edecekleri taarruz hakkında lâzım  ğe başladı. Saat 6.45 evvelde .... (14)üncü
                    larımızın mukâbil süngü hücûmları ile geri   gelen emirleri veriyor ve tertibâtını da ko-  alayın gerisinde bulundurulan ... (125)inci
                    püskürtülmüş. Fakat tamâmıyla yerleşen   lordu kumandanlığına arz ediyor. Kararı   alayın kısm-ı küllîsi “Merkeztepe” istikâ-
                    düşmanın yeniden mühim bir hücûma      oraca da tasvîp görüyor. Bunun üzerine 18   metinde ... (14)üncü alaya takrîp edilmişti.
                    kalkışacağını muhtemel gören Mustafa   Nisan tarruzu vukû‘ buluyor ki onun netî-  Sol cenâh kuvvetlerimizin daha ciddî ta-
                    Kemal Paşa taze kuvvetlerle düşmandan                                         arruz etmesini, sağ cenâh kuvvetlerimizin
                    evvel düşmana vurmayı kararlaştırmış. O   cesinde husûle gelen vaz‘iyet, Paşa’ya naza-  de taarruzla ... (14)üncü alaya muâvenette
                    zaman mıntıka kumandanlarını (Kemal-   ran o günden sonraki hareketlerin hiçbiri-  bulunmasını emrettim. Fakat saat 10.30
                    yeri)ne  nezdine celbedip şifâhî ta‘lîmâtta   siyle “kâbil-i tebeddül olmayan vaz‘iyet”tir.  evvele kadar devam eden safhada düşmana
                    bulunmuş.                                 Şöyle ki: Saat beş evvelden i‘tibâren bir   pek müessir olmamakta bulunduğumuzu
                       O gün maiyetinde bulunan erkâna     taraftan topçularımızın ateş açmasıyla di-  görüyordum.”
                    karşı söylediği sözlerden bazı kısımlarını   ğer taraftan müteâkıben yeni gelmiş olan ...   Bunun üzerine tertibâtta birçok tefer-
                    bize vermesini kumandandan reca ettim.   (14)üncü alayın “Boyun” ve “Merkeztepe”-  ruâta müdâhaleye lüzûm görmüş. Bu bâb-
                    Ve şunları aldım. Taarruz emri vermeden   ye doğru ilerlemeye koyulmasıyla  bütün
                                                                                                  taki emirlerinin kumandalara vusûlüne ka-
                    evvel, Mustafa Kemal Paşa  rûhlara hitâp   cephe üzerinde topçu ve piyâde muhâre- dar, geriden sevk olunan takviye kıt‘alarının
                    etmekten pek kuvvetli  netîceler  bekliyor.
                    Onun için diyor ki:                    besi başlamış oluyor. Düşmanın karada  muhârebe cephesine muvâsalâtına kadar
                                                           yalnız bataryası varmış. Kıt‘alarımızla düş- geçen zaman zarfında taarruzlarımızda bir
                       “Düşmanın altı günden beri iki defa ta-
                    arruz ederek sarstığımız ve arâzînin mena-  man hatları arasında mesâfe pek az olduğu  durgunluk peydâ olmuş. Kumandanlardan
                    atinden dolayı netîceye kadar şiddetli ta‘kîb   için düşman bataryaları piyâdemiz üzerine   bazıları taarruzun tevkîfini, yâhûd hiç ol-
                    edememek yüzünden barınabilen aksâmı   hiçbir te’sîr yapamıyormuş.            mazsa geceye ta‘lîkini reca etmektelermiş.
                    himâyesinde çıkarmakta olduğu ve fakat    Yalnız düşmanın harp gemileri, bil-  Hâlbuki Kumandan düşmanın hakîkaten
                    şimdiye kadar mahv ettiğimiz kuvvetleri-  hassa “Kabatepe” cihetinden muhârebe   büyük bir tazyîk altında bulunduğunu bil-
                    nin iki fırkadan fazla olduğu anlaşılmıştır.   hatlarımızın gerilerini şiddetli ve devamlı   diği için mutlaka taarruza karar veriyor.
                    Seddülbahir’de Kumkale cihetinde de hâl   ateşler altında bulundurmaktan bir ân hâli   - Bu tazyîkin mevcûd olduğunu ne sû-
                    hemen aynı olmuştur. Karşımızda bulu-                                         retle takdîr edebiliyordunuz efendim.
                    nan düşmanı bire kadar hepimiz ölerek   kalmıyormuş.                             - Bir defa bulunduğum yer pek müsâitti.
                    behemehâl denize dökmek lâzım olduğu      Paşa’dan kendisinin bu muhârebeyi ne-  Bütün vaz‘iyeti tekmîl cüz‘-i tâmm kuman-
                    kanâ‘at-i vicdâniyesindeyim.  Vaz‘iyetimiz   reden idâre ettiğini sordum:     danlarından daha iyi görebiliyordum. Sonra
                    düşmana nazaran zaîf değildir. Düşma-     - Ben bu muhârebeyi (Kemalyeri)nden  da muhtelif menba‘lardan ma‘lûmât alıyor-
                    nın kuvve-i ma‘neviyesi tamâmen mahv   idâre ediyorum. Dedi. Çünkü o yerden  dum. Meselâ düşman kumandanının “Bu-
                    olmuştur. Mütemâdiyen siper yapmakla   bütün düşman mevzi‘lerini, sağ cenâhtaki  raya imdâd yetiştiriniz” tarzındaki bir telsiz
                    kendisine bir melce’ aramaktadır. Siperle-                                    telgrafını mevki‘-i müstahkemde bulunan
                    ri civârına birkaç mermi düşmekle derhal   bazı kısımlar müstesnâ olmak üzere bütün
                    kaçtığını kendi gözlerinizle gördünüz. Düş-  düşman mevzi‘lerini, sonra da hemen bü-  telsiz telgrafımız kapmış. Bunu bana bildir-
                    manı büsbütün kaçırmak için daha çok te-  tün kıt‘alarımızın hareketlerini göz altında   dilerdi. Binâenaleyh başlanılan taarruza de-
                    emmüle lüzûm yoktur. İçimizde ve kuman-  bulundurabilmesi mümkinmiş.          vam etmek lüzûmluydu. Düşmanın imdâd
                    da ettiğimiz askerlerde Balkan hacâletinin   Paşa dedi ki: Düşmanın şiddetli piyâ-  kuvvetleri yetişmeden evvel taarruzumuzu
                    ikinci bir safhasını görmekten ise burada   de ve mitralyöz ateşleri karşısında ... (14)  kat‘î bir netîceye iktirân ettirmek lüzûmu
                    ölmeyi tercîh etmeyenlerin bulunacağını   üncü  alayın  taarruzu  batâetle  ilerlemek-  aşikârdı. Sonra düşmanı bir ân evvel sâhil-
                    kat‘iyen kabul etmem. Şâyet böyleleri ol-                                     lerimizden atmak gâyet vatanî bir vazîfe idi.
                    duğunu hiss ederseniz derhal onları kendi   te idi. Yalnız cebelden ibâret olan top-  Maksadımı cüz‘-i tâmm kumandanlarına
                    ellerimizle kurşuna dizelim. Şimdiye kadar   çumuz düşman siperleri üzerine endaht   bildirdim. Bu maksadın tatbîki için asker-
                    ihrâz ettiğimiz muvaffakiyeti tamâmlamak   ederek piyâdemizin ilerlemesini himâ- lerimizin süngüsünden başka güvenilecek
                    için taht-ı emrime verilen taze kuvvetler   ye husûsunda pek ziyâde, amma fev- hiçbir çâre yoktu. Elimde bulunan bütün
                    hatt-ı harbe vâsıl olmaktadır.”        kalâde  ziyâde çalışmakta idi. Sol cenâh   kuvvetler ileriye yaklaşmış bir hâldeydi. Bir












                                                                            606
   601   602   603   604   605   606   607   608   609   610   611