Page 174 - Basında Çanakkale Zaferi 1915
P. 174

Basında
                                OSMANLI                             ÇANAKKALE
                                BEYANATLARI                                                                         Sabah, 16 Nisan 1915
                                                                          ZAFERİ
                                                                          1915-1916

                                 “Konya vilayeti, İstanbul ve Bursa vilayetlerine kafi gelecek miktarda buğday yetiştirebilir.
                                                  Erzağımız, ordunun ihtiyacâtına bol bol kâfi gelecektir”


                      Talat Bey: “Evvelce söyledim, tekrar ediyorum:
                      Biz galip geleceğiz”
                      “Talat Bey’in Beyanatı” başlıklı haberde ise
                      Dahiliye Nazırı Talat Bey’in Alman gazetesi Fraye
                      Prese muhabirine verdiği beyanat özetlenir:
                      “Evvel-emirde size, Türkiya’nın, Almanya
                      ve Avusturya-Macaristan ile beraber harbe
                      girişmekten memnun olduğunu söylemeliyim.
                      Size te’mîn ederim ki, memleketin her bir
                      tarafından bu ittifak, kemal-i messerretle (büyük
                      bir sevinçle) telakki edilmiştir…
                      Şu dakikada her zamandan ziyade kuvvetli
                      bulunuyoruz. Herkes galip geleceğimizden
                      emindir ve yine herkes –düşman Çanakkale’de
                      bulunduğu halde– burada tamamıyla muhafaza-i
                      istirahat ve sükût eylemektedir….
                      Ordumuz bugün hal-i mükemmeliyette
                      bulunmaktadır. Orduda ahval- i ruhiye dahi
                      evvelkinden büsbütün başkadır. Teçhizat ve
                      erzak nakliyatı hususunda da vaziyetimiz
                      mükemmeldir. Muharebe ne kadar uzun müddet
                      devam ederse etsin, Memâlik-i Osmaniye’de
                      en fakir olan bir ferd bile açlıktan muzdarip
                      olmayacaktır. Zira yalnız Konya vilayeti, İstanbul
                      ve Bursa vilayetlerine kafi gelecek miktarda
                      buğday yetiştirebilir. Erzağımız, ordunun
                      ihtiyacâtına bol bol kâfi geleceği için, artan
                      kısmını da başkalarına verebiliriz.
                      … Evvelce söylemiş idim, şimdi de tekrar
                      ediyorum: Biz galip geleceğiz!...”
                                           Tasfir-i Efkâr, 19.05.1915






                                                                                     “Osmanlı askerleri düşmanı denize dökene kadar
                                                                                     devam edecek”
                                                                                     Tasfir-i Efkâr ise “Liman Paşa’nın Beyanatı” manşetli
                                                                                     haberinde 28 Temmuz’da Fremden Blat gazetesindeki
                                                                                     mülakattan bahsederek, Paşa’nın “Çanakkale gayr-i kâbil-i
                                                                                     teshîrdir (ele geçirilemez). Osmanlı askeri emsaline
                                                                                     nadir tesadüf olunur kahramanlardır ki İngilizlerle
                                                                                     Fransızları denize dökmedikçe taarruzlarına nihayet
                                                                                     vermeyeceklerdir” şeklindeki sözlerine yer verir.
                                                                                                                 Tasfir-i Efkâr, 30.07.1915









                      Sultan Reşad: “Çanakkale Boğazı’nın muhafazasına Alman subayların harikulade katkıları vardır”
                      Sabah, “Beyanat-ı Şâhâne” manşetiyle Sultan Reşad’ın Berliner Tagblat’tan Herr Emil Ludvig’e verdiği özel mülakatı detaylı bir
                      şekilde yayınlar. O haberden özetle yapılmış bazı alıntılar şöyledir:
                      “Dünkü gün saat ikide şeref-müsûle nail olacağıma ferman buyurulmuştur. (…) Yanımda Çanakkale Boğazı’nda bana refakat
                      eden iki Amerikalı bulunuyor idi. (…) Usulen siyah redingontlar giymiş olan me’mûrîn tarafından bir istirahat dairesine
                      îsâl edildim (alındım). (…) Tam saat ikide büyük kapılar açıldı. Gayet muşa‘şa‘ tezyin edilmiş ve halılar tefriş edilmiş geniş
                      merdivenleri çıktık. İki daireden geçip küçük bir salona îsâl edildik (alındık)… Salonun geniş penceresi Adalar’a kadar
                      denize nezaret ediyor idi. Zat-ı Hazret-i Padişahî bu dairede bulunuyorlar idi…
                      Tercümanlık eden Ceneral(in) benim Almanya ordusunda harp muhabiri olduğumu arz eylemesi üzerine şeref-vârid olan
                      sual-i Şahaneye cevaben Alman askerlerinin Türklere bihakkın silah arkadaşlığı itimadıyla mütehassis olduklarını te’mîn
                      eyledim. Bu söz üzerine Zat-ı Hazret-i Padişahî nîm-kıyam ile (yarı kalkarak) kelime-be-kelime ber-veçh-i âti mukabele
                      buyurdular: ‘Alman ve Avusturya asâkirinin şecaat ve gayretine fevkalâde tahsîn-hânım. Bu takdîrâtımı Almanya’ya
                      iş‘âr eder iseniz müteşekkir olurum. Alman zabitanının Memâlik-i Osmaniye’de dahi Çanakkale Boğazı’nın muhafaza-i
                      mes‘ûdânesinde harikulade hisse-i iştirakleri (katkıları) vardır. Bunu biliyorum, Zat-ı Hazret-i Şehriyârî etrafa tevcîh-i nazar
                      ile ber-veçh-i âti kelama devam buyurdular:
                      ‘Rusya’nın sırf hububatı ihraç için İstanbul’a sahip olmak arzusunda bulunması büyük bir haksızlık değil midir? Lakin
                      Rusların nail-i emel olmayacakları meczûmum (kat‘i niyetim) olmuştur. Çanakkale Boğazı’nın alınamayacağını kendileri
                      dahi müşahede eylemişlerdir...’”
                                                                                                                   Sabah, 16.04.1915




                                                                            174
   169   170   171   172   173   174   175   176   177   178   179