Page 84 - Basında Çanakkale Zaferi 1915
P. 84
Basında
ÇANAKKALE ÇANAKKALE
BOMBARDIMANI Punch, 10 Mart 1915
ZAFERİ
1915-1916
“Karadan kuvvetli bir ordu olmadıkça donanma başarısız kalacaktır”
“Demir zırhlardan daha kavî imanlarıyla karşı
koyuyorlar”
Milli Ajans muhabiri, Çanakkale’den bildiriyor:
(22 Mart Rumi) “Düşman, bugün taarruzunu
şiddetlendirerek en kuvvetli gemilerini ileriye
sürmek suretiyle ateşe başlamıştır. Tabyalarımızla
düşman sefâini arasında saatlerce devam eden müthiş
mübâreze askerimizin yeni bir tezahür-i celâdetine
vesile olmuştur. Âhenîn kaleler içinde gizlenen
düşmanın fâsılasız ateşini istihfaf edercesine itidal
ve metanetle bataryaları başında vazifesini gören
topçularımız, düşmana şiddetle mukabele etmekte
idiler. Düşman bir taraftan güllelerini yağdırıyor,
tabyalarımızdaki kahraman müdafiler ise, kolları
ve göğüsleri açık, en kalın demir zırhlardan daha
kavî olan sadrlarındaki (göğüslerindeki) iman ile,
telaş etmeksizin vazifelerini görüyorlar ve her türlü
takdirin fevkinde bir cesaret ve fedakârlıkla uğraşarak
düşman sefâini(ni) mühim hasarlara uğratıyordu.
Toplarımız, bir Fransız zırhlısını daha bidâyet-i harbte
saff-ı harpten çekilmeğe mecbur ettiler. Saat üçe
doğru bataryalarımız tarafından atılan gülle(le)rden
birkaçı bir İngiliz zırhlısına isabet etti. Bunun üzerine
düşman donanması seri‘ manevralar yaparak ateş
sahasından çekildi. Saat üç buçukta bataryalarımız,
ateşi kestiler. Bu taarruz esnasında istihkâmâtımız,
pek mükemmel surette vazifesini ifa etmişler;
toplarımızın kâffesi hal-i faaliyette kalmıştır.”
İkdam, 08.03.1915
Noye Fraye Prese’nin bahriye uzmanı diyor ki:
“Bombardıman hâlâ sürüyorsa, hiçbir istihkâmı
düşüremediler demektir”
“İngiliz ve Fransız donanmaları artık her gün Çanakkale
Boğazı’nı şiddetle bombardıman ediyor ve düşman sefâin-i
harbiyesi bu yolda pek külliyetli mühimmat sarf eyliyorlar.
Fakat bombardımanın şiddetine bakılarak Çanakkale boğazı
haricî istihkâmâtının iskât olundukları (susturuldukları)
zannedilmesin. Bütün tebliğlerde hâlâ (Seddülbahir)
namının zikr olunmakta bulunması, henüz hiçbir istihkâmın
iskât edilememiş olduğunu göstermektedir. İstihkâmâtın
iskât olunamaması, bombardımanın pek uzak mesafeden
icra kılınmakta olmasından ileri gelmekte ve düşman
donanmalarının adem-i muvaffakıyeti Boğaz’ın büyük bir
kuvve-i mukâvimeye malik bulunduğunu göstermektedir.
Boğaz’ın düşman donanmaları için en tehlikeli mahalli
(Na‘ra) mevkiidir. Fakat buraya vâsıl olabilmek için de daha
birçok tehlikeler atlatılması lazım gelir. İngiliz ve Fransız
donanmaları maksada vusul için son derece sebat göstermekte
iseler de, cesur Boğaz müdafilerinin her türlü sitayişin
fevkınde olmak üzere gösterdikleri metanet ve mukavemet
karşısında düşmanın bütün gayretleri tesirsiz kalmaktadır.”
İkdam, 08.03.1915
İngilizlere göre, Sultan İstanbul’u terk edecekmiş!..
Sağ istikameti gösteren tabela: “Küçük Asya (Anadolu)”
Sol istikametteki tabela: “İstanbul”
Papağanın nakaratı: “Kısmet”
Çantanın üzerindeki yazı: “Çanta ve bagaj”
Sol eldeki kutu: “Bonnet (şapka kutusu)”
Nargilenin ucunda bulunan fotoğraftaki kişi: Kayser
Alttaki yazı: “Sultan, ‘suyun üzerinde’, [Sultan’a yol göründü]
V. Mehmed (İstanbul’a): ‘Seni bırakmak istemezdim ama sanırım gitmeliyim.’”
Punch, 10.03.1915
84