Page 82 - Basında Çanakkale Zaferi 1915
P. 82
Basında
DIŞ TABYALARIN ÇANAKKALE
BOMBALANMASI Sabah, 8 Mart 1915
ZAFERİ
1915-1916
“Boğaz’dan geçmek cehennemden geçmeye benzer”
Çanakkale Boğazı ve savunma sistemi hakkında esaslı bir yorum:
“Donanma için vaziyet, içeri girdikçe gayr-i müsait olacaktır”
Sabah’ın yabancı gazetelerden naklen verdiği yorum şöyledir: “Noye Fraye Prese’nin 2 Mart
tarihli nüshasında bir mütehassıs-ı bahrî, ‘Çanakkale istihkâmât-ı hariciyesi’ ünvanıyla
neşr eylediği bir makalede diyor ki: Büyük bir Fransız-İngiliz donanması tarafından birkaç
günden beri sırasıyla Çanakkale istihkâmâtı bombardıman edilmektedir. Şimdiye kadar
yalnız istihkâmât-ı hariciye ile olan muharebâtı işittik. İstihkâmât-ı hariciye Çanakkale
Boğazı’nın aksâ-yı nihayetinde olup bunlar dahi Avrupa sahilinde Ertuğrul ve Seddülbahir
ve Asya sahilinde Kumkalesi istihkâmâtıdır. Bu istihkâmât Çanakkale boğazının vesâit-i
tedâfü‘iyesinin (savunma vasıtalarının) en kuvvetlileri değildir. Maahaza (bununla birlikte)
bu istihkâmât sürekli ve şedîd bombardımana karşı mukavemet göstermişlerdir. İstihkâmât-ı
mezkûre uzun mesafeden bombardıman edildiğinden, sefâin için üzerine atılan mermiler
isabet eylese bile tehlike bin’-nisbe (nispeten) azdır. Osmanlıların vaporlarından mesafe
uzun olduğu zaman bombardımana mukabele edilmemiş, velakin düşman sefâini takarrüp
edip mesafe kısaldıkta üzerlerine ateş edilip zayiat-ı azîmeye düçar edilmiştir (büyük
zararlara uğratılmıştır). Şimdiye kadar yedi sefine-i harbiye düçar-ı hasar olmuştur (hasara
uğramıştır). Fransız-İngiliz donanması yakın zamanda istihkâmât-ı hariciyeyi mağlup
etmeğe muvaffak olsa bile asıl bundan sonra mütecaviz donanma için müşkilat artacaktır.
Düşman sefâini Boğaz’a girdikleri vakit sefâin (gemiler) için uzun mesafeden ateş etmek
imkanı kalmaz. Yine o zaman gizli bataryalar ve hatta dik ateşli toplar müessir bir surette
harbe girişebilirler. Donanma içeri doğru ne kadar girer ise o nispette vaziyet, donanma için
daha ziyade gayr-i müsait olur.
Boğaz’ın ilk rub‘unda (çeyreğinde) Fransızcanın (S) harfine müşabih yılan-kavi bir
inhinâ (bükülme) vardır. Munharif bu (bu bükümlü) yerin yanlarında birçok tahkimât
vardır. Tahkimât-ı mezkûreyi tahrip etmek için sefâin-i harbiyenin tahkimâta ziyadesiyle
yanaşması lazım gelir. O zaman istihkâmât ile sefâin-i harbiye arasındaki mesafe son
derecede kısalacağından, eski ve orta çaptaki toplar için bile zırhlılar üzerine mermi isabet
ettirmek imkanı hâsıl olur. Toprak tahkimâtı denizden vuku bulan ateş ile ziyadece düçar
hasar olsalar bile, ekseriya kısa bir zamanda tekrar tamir edilip sefâin-i harbiye üzerine
iskât olunduğu zannolunan mevâzi‘ (mevziler) tarafından arkadan tekrar ateş olunabilir.
İstihkâmâtı esaslı surette tahrip için karaya asker ihracı lazımdır. Karaya ihraç olunacak
askerin miktarı ise, mevâki‘lerin miktarıyla mütenasip olması lazımdır. Fransız ve İngiliz
asâkiri ise karşılarında külliyetli kuvvâ-yı Osmaniye bulacaklarını hesap etmelidirler.
Mütalaât-ı mesrûdeden anlaşıldığı vechile istihkâmât-ı hariciye sukût etse (düşse) bile uzun
müddet bu hal düşman için bir muvaffakiyet-i mahsûsa teşkil edemez. Bilakis donanma için
asıl tehlike Boğaz’ın yukarı tarafında ve bilhassa Kal‘a-i Sultaniye ve Na‘ra’nın mürûrunda
(geçişinde) başlayacaktır. Bu geçitlerden mürûr (geçiş), cehennemden geçmeğe benzer. Eğer
donanmalar bu geçitlere kadar gelebilirler ise burası en şedid ve en kanlı muharebâta sahne
olacaktır. Bundan başka buraya kadar olan mesafe, Boğaz’ın ancak dörtte biridir. Boğaz’ın
aksâm-ı sâiresi (diğer kısımları) dahi tabiî müstahkemdir. Karadeniz’e çıkmak meselesi dahi
kırılır bir ceviz değildir. Velhasıl İngilizlerin ve Fransızların teşebbüslerinde muvaffakıyetleri
son derecede meşkûktur (şüphelidir). Asâkir-i Osmaniye mükemmel muharip (savaşçı)
oldukları gibi sinîn-i ahîreden (son senelerden) layıkıyla istifade eylemişlerdir.”
Sabah, 07.03.1915
Boğazı zorlamak için en az 200 bin asker gerekiyor
“Lâ-ekall (200) bin kişilik bir kuvvet olmadıkça...” başlıklı haber şöyledir:
“Sofya 6 Mart- (Kampana) gazetesi, Bulgar salahiyyetdar mehâfilinin,
lâ-ekall (en az) iki yüz bin kişilik bir kuvvet olmadıkça Boğaz’ın
zorlanamayacağı fikrinde olduğunu yazıyor.”
Tasvir-i Efkâr, 08.03.1915
“Tabyalarımızda lehü’l-hamd hiçbir hasar yoktur”
“Tebliğ-i Resmî: 22 Şubat 330 (7 Mart 1915) tarihiyle Karargâh-ı Umûmî’den tebliğ olunmuştur: (...)
2- Bugün düşmanın altı zırhlısı Çanakkale Boğazı’na karşı ateşe devam etmiş ve bunlara tabyalarımız tarafından kemal-i
muvaffakıyetle mukabele olunmuştur. Öğleden sonra sefâin-i mezkûreye Majestik ve Irrezistibıl namındaki İngiliz sefâin-i
harbiyesi de iltihak etmişse de tabyalarımızın ateşi altında bir Fransız zırhlısının saff-ı harbten hariç kılınması ve bir İngiliz
zırhlısının da müteaddit isabetlerle hasar-zede olması üzerine düşman sefâin-i harbiyesi saat üçü çeyrek geçe manevra yaparak
geri çekilmeğe mecbur olmuştur ve bu suretle ateşe hitam (son) verilmiştir. Tabyalarımızda lehü’l-hamd hiçbir hasar yoktur.”
Piyer Loti hakkında yeni haberler
“Çanakkale istihkâmâtı, Loti’nin rehberliğinden endişe eylemiyor”
“Piyer Loti” başlıklı haberde, “Fransız muharirlerinden Piyer Loti’nin Hükümet-i Osmaniye’nin mesleğinden bi’l-infial,
vaktiyle İstanbul’da bulunması ve Boğazlar ahvaline vakıf olması dolayısıyla Çanakkale’ye karşı icra-yı hareket eden
donanmaya memur edilmesini talep ettiği hakkında çıkan rivayetten bahisle La Türki diyor ki: ‘’Loti, İstanbul’da Votur
yatına kumanda etmekten başka bir şey yapmadı. Mütearrız (saldırgan) donanmada vücudu hiçbir tesir icra edemez. Çünkü
Boğazların tahkimatına fazla bir vukufu yoktur. Hususan ki, (özellikle) o zamandan, yani 1904 senesinden beri bu tahkimat
pek ziyade tebeddülâta (değişikliğe) uğramıştır. Çanakkale istihkâmâtı Loti’nin rehberliğinden kat‘iyyen endişe eyleyemez.’’
Sabah, 08.03.1915
82