Page 454 - Basında Çanakkale Zaferi 1915
P. 454

Basında
                                                                    ÇANAKKALE
                                KARA SAVAŞLARI                                                                       Sabah, 2 Ekim 1915
                                                                          ZAFERİ
                                                                          1915-1916

                               “Ön safta bulunan askerlerimiz bir mendil içine fıstık, üzüm doldurarak İngilizlere atıyorlar,
                                          oradan da çikolata, bisküvi atılmak suretiyle mukabelede bulunuluyor”


                     “Seddülbahir’de düşman siperlerinde lağım patlattık”
                     “Tebliğ-i Resmî” şöyledir:
                     “18 Eylül 331 (1 Ekim 1915) tarihiyle Karargâh-ı Umûmî’den tebliğ
                     olunmuştur:
                     1- Çanakkale cephesinde: 26-27 Eylül gecesi keşif kollarımız Anafartalarda
                     düşman keşif kollarını siperlerine kadar tard ve takip ederek yirmi tüfenk,
                     kasatura ve sair teçhizat-ı harbiye iğtinâm etmişlerdir.
                     Arıburnu’nda sol cenah topçularımız Kanlısırt civarındaki düşman
                     siperlerini ve mahâll-i mahfûzelerini (korunaklı yerlerini) tahrip etmiştir.
                     Seddülbahir’de 16 Eylül akşamı sağ cenahtan patlattığımız bir lağım(ın)
                     tesiriyle düşman siperlerinin bir kısmı yıkılmıştır.
                     16-17 gecesi sol cenahtan çıkarılan bir keşif kolumuz düşman siperleri
                     önündeki kum torbalarını tahrip etmiş ve tel örgülerini söküp kırmıştır.
                     2- Sair cephelerde mühim malumat yoktur. [Milli]”
                                                                                                                     Sabah, 02.10.1915


                                                                           “Düşman kara ve denizden neticesiz ateş açmıştır”
                                                                           “Tebliğ-i Resmî” şöyledir:
                                                                           “17 Eylül 331 (30 Eylül 1915) tarihiyle Karargâh-ı Umûmî’den tebliğ
                                                                           olunmuştur:
                                                                           (…) 3- Çanakkale cephesinde 16 Eylül’de öğleden evvel
                                                                           Anafartalar’da düşman kara ve gemi topları ile mevzilerimize
                                                                           neticesiz ateş açmıştır. Topçularımız mukabeleten düşmanın obüs
                                                                           toplarını ateş altına alarak bunları iskât ve bir makineli tüfenk
                                                                           mevziini tahrip etmiştir.
                                                                           Arıburnu’nda fâsılalı top ateşi teati edilmiştir.
                                                                           Seddülbahir’de sağ cenahta düşman tarafından batırılan bir lağım
                                                                           hiçbir hasar yapmamıştır.”

                                                                           “Anafarta hezimetinden beri baş kaldırdıkları yok”
                                                                           “Ön saftakilere bile sıcak çorba dağıtılıyor”
                                                                           “Gelibolu Şibh-i Ceziresi’nde (Yarımadası’nda)” başlıklı haberde,
                                                                           cephedeki askerin günlük hayatı şu şekilde aktarılıyor:
                                                                           “...Çanakkale’de vaziyet-i askeriye pek mükemmeldir. …İngiliz-
                                                                           Fransız kuvvâ-yı askeriyesi şimdiye kadar Gelibolu şibh-i ceziresinde
                                                                           hiçbir muvaffakıyet ihraz etmemiş, birkaç ihraç noktasında(d)a, sahil
                                                                           yakınında sıkışıp kalmıştır. Bu tehlikeli vaziyetten kurtulmak için
                                                                           Müttefikler birkaç defa çalışmışlarsa da muvaffak olamamışlardır.
                                                                           En son gayretleri Anafartalar tarafında tecelli etmişti. Fakat burada
                                                                           uğradıkları hezimetten beri baş kaldırdıkları yoktur.
                                                                           Elyevm Gelibolu şibh-i ceziresinde ufak tefek müsâdemât cereyan
                    etmektedir. Ekser evkât (vaktin çoğu) siperler içinde geçiyor. Askerimiz siperlerinde pek şen ve müsterih vakit geçirmektedir.
                    Cümlesinin kuvve-i maneviyesi son derecede mükemmeldir.
                    Ön saftaki askerlerimiz, düşmana mendil içinde fındık ve üzüm atıyor
                    Sahra mutfaklarından tâ ön saflara, birinci siperlere kadar çorba ve sıcak yemek tevzî edilmektedir (dağıtılmaktadır). Bu iş pek
                    muntazam bir makine gibi cereyan etmekte ve şaşmak bilmemektedir. Askere verilen ekmek pek has ve beyazdır. Bundan maada
                    (başka) askerlere fıstık, fındık ve kuru üzüm de tevzî edilmektedir. Bazen ön safta bulunan askerlerimiz bir mendil içine fıstık,
                    üzüm doldurarak İngilizlere atıyorlar, oradan da çikolata, bisküvi atılmak suretiyle mukabelede bulunuluyor. Bazen siperler o derece
                    yaklaşmıştır ki iki taraf arasında konuşabilmek de kâbil olmaktadır.
                    “Çayhane mükemmel çalışıyor”
                    Gelibolu şibh-i ceziresinde pek fedakârane çalışan bir müessese de Hilal-i Ahmer Cemiyeti Çayhanesidir. Her gün binlerce efrada
                    çay tevzî‘ eden bu çayhane ahîren tevsî‘ edilmiş ve havaların soğumağa başlaması üzerine hatt-ı harbe yakın üç muhtelif noktada
                    üç çayhane tesisine başlanmıştır. Her çayhane bir memur ve bir memur muavini, miktar-ı kâfi efraddan terekküp etmekte olup pek
                    kıymettar hizmetler ifa eyleyecektir. Çayhaneler Sermemuru Kenan Bey’in bu hususta sarf ettiği mesai-i fedakârâne cidden şâyân-ı
                    takdirdir.
                    Her gün düşmandan alınan ganâ’im ve eşya-yı muhtelife askerin şevk ü neş’esini arttırmaktadır. Birçok kimseler bu eşyadan,
                    düşman tayyare, tahte’l-bahr, gülle parçalarından mürekkep birer küçük müze vücuda getirmişlerdir. Sıhhat-i umûmîye pek
                    mükemmeldir.”
                                                                                                                       Sabah, 01.10.1915



                      Anafartalar Mıntıkasının Kahraman Osmanlı Dilaverleri
                      Yaz boyunca süren ve 20 Aralık 1915’te sonuçlanacak olan Anafartalar savaşları zaman zaman gündeme geliyor, dergilerin
                      kapaklarında yer alıyordu. Servet-i Fünun dergisinin 14 Ekim 1915 tarihli sayısının kapağında da Illustrate Caytung’tan
                      iktibas edilen bir fotoğrafa yer verilir:

                      “Gelibolu şibh-i ceziresinde Anafartalar mıntıkasında kahraman Osmanlı dilaverleriyle İngilizler arasında bir muharebe.
                      Illustrate Caytung’tan”
                                                                                                             Servet-i Fünun, 14.10.1915



                                                                            454
   449   450   451   452   453   454   455   456   457   458   459