Page 44 - Basında Çanakkale Zaferi 1915
P. 44

Basında
                                CİHAD-I EKBER                       ÇANAKKALE
                                İLANI                                                                      Servet-i Fünun, 19 Kasım 1914
                                                                          ZAFERİ
                                                                          1915-1916

                                        “Şehidlerimiz şühedâ-yı sâlifeye (önceki şehidlere) müjde-i zafer götürsün.
                                                  Sağ kalanlarınızın gazâsı mübarek, kılıncı keskin olsun”



                      Sabah, Sultan Reşad’ın cihadt çağrısının tam metnini şöylece
                      yayınlar:


                      “Beyanname-i Hümâyûn sûretidir:
                      Orduma, Donanmama,
                      Düvel-i muazzama arasında harp ilân edilmesi üzerine
                      her daim nagehanî ve haksız tecavüzlere uğrayan devlet ve
                      memleketimizin hukuk ve mevcudiyetini fırsat-cû düşmanlara
                      karşı icabında müdafaa edebilmek üzere sizleri silâh altına
                      çağırmıştım. Bu suretle müsellâh bir bîtaraflık içinde
                      yaşamakta iken Karadeniz Boğazı’na torpil koymak üzere yola
                      çıkan Rus donanması, talim ile meşgul olan donanmamızın bir
                      kısmı üzerine ansızın ateş açtı. Hukuk-ı beynelmilele mugayir
                      olan bu haksız tecavüzün Rusya cânibinden tashihine intizar
                      olunurken gerek mezkûr devlet, gerek müttefikleri İngiltere ve
                      Fransa devletleri sefirlerini geri çağırmak suretiyle devletimizle
                      münasebat-ı siyasiyelerini kat‘ettiler. Müteakıben Rusya askeri
                      şark hududumuza tecavüz etti. Fransa, İngiltere donanmaları
                      müştereken Çanakkale Boğazı’na, İngiliz gemileri Akabe’ye
                      top attılar. Böyle yekdiğerini velyeden hainane düşmanlık âsârı
                      üzerine, öteden beri arzu ettiğimiz sulhü terk ederek Almanya,
                      Avusturya ve Macaristan devletleri ile müttefikan menafi-i
                      meşruamızı müdafaa için silâha sarılmaya mecbur olduk.
                      Rusya devleti üç asırdan beri Devlet-i Aliyyemizi mülken pek
                      çok zararlara uğratmış, şevket ve kuvvet-i milliyemizi artıracak
                      intibah ve teceddüt âsarını harp ile ve bin türlü desâyis ile
                      her defasında mahva çalışmıştır. Rusya, İngiltere ve Fransa
                      devletleri, zalimane bir idare altında inlettikleri milyonlarla
                      ehl-i İslâmın diyaneten ve kalben merbut oldukları hilâfet-i
                      muazzamamıza karşı hiçbir vakit su-i fikir beslemekten fâriğ
                      olmamışlar ve bize müteveccih olan her müsibet ve felâkete
                      müsebbip ve muharrik bulunmuşlardır. İşte bu defa tevessül
                      ettiğimiz cihad-ı ekber ile bir taraftan şan-ı hilâfetimize,
                      bir taraftan hukuk-ı saltanatımıza karşı ika edilegelmekte
                      olan taarruzlara inşâallâhü teâlâ ilelebet nihayet vereceğiz.
                      Avn ü inayet-i Bârî ve meded-i ruhanî-i Peygamberî ile
                      donanmamızın Karadeniz’de ve cesur askerlerimin Çanakkale
                      ve Akabe ile Kafkas hududunda düşmanlara (v)urdukları ilk
                      darbeler, hak yolundaki gazâmızın zaferle tetevvüç edeceği
                      hakkındaki kanaatimizi tezyit eylemiştir.
                      Bugün düşmanlarımızın memleket ve ordularının             Kâbetullahı ve merkad-i münevver-i Nebevîyi ihtiva eden
                      müttefiklerimizin pâ-yi celâdeti altında ezilmekte bulunması   arazi-i mübareke-i Hicaziyenin istirahatini ihlâle cüret
                      bu kanaatimizi teyit eder ahvaldendir.                    edemesin. Dinini, vatanını, namus-ı askerîsini silâhıyla
                      Kahraman askerlerim,                                      müdafaa etmeyi, padişah uğrunda ölümü istihkar eylemeyi
                                                                                bilir bir Osmanlı ordu ve donanmasının mevcut olduğunu
                      Din-i mübinimize, vatan-ı azizimize kasteden düşmanlara   düşmanlara müessir bir surette gösteriniz.
                      açtığımız bu gazâ ve cihad yolunda bir an azmü sebattan,
                      fedakârlıktan ayrılmayınız. Düşmana arslanlar gibi savlet ediniz.   Hakku adl bizde, zulmü udvân düşmanlarımızda olduğundan
                      Zira hem devletimizin, hem fetva-yı şerife ile cihad-ı ekbere   düşmanlarımızı kahretmek için Cenab-ı Âdil-i Mutlakın
                      davet ettiğim üç yüz milyon ehl-i İslâmın hayat ve bekası sizlerin   inayet-i samedâniyesi ve Peygamber-i zişanımızın imdâd-ı
                      muzafferiyetinize bağlıdır. Mescitlerde, camilerde, Kâbetullahta   manevisi(nin) bize yâr ve yaver olacağında şüphe yoktur.
                      huzur-ı Rabb-ü’l-âlemîne kemal-i vecdü istiğrak ile müteveccih   Bu cihaddan, mazisinin zararlarını telâfi etmiş şanlı ve kavi
                      üç yüz milyon masum ve mazlum mü’min kalbinin dua ve      bir devlet olarak çıkacağımıza eminim. Bugünkü harpte
                      temenniyâtı sizinle beraberdir.                           birlikte hareket ettiğimiz dünyanın en cesur ve muhteşem
                      Asker evlâtlarım,                                         iki ordusuyla silâh arkadaşlığı ettiğinizi unutmayınız.
                                                                                Şehidlerimiz şüheda-yı sâlifeye müjde-i zafer götürsün. Sağ
                      Bugün uhdenize terettüp eden vazife şimdiye kadar dünyada   kalanlarınızın gazâsı mübarek, kılıncı keskin olsun.
                      hiçbir orduya nasip olmamıştır. Bu vazifeyi ifa ederken,
                      bir vakitler dünyayı titretmiş olan Osmanlı ordularının   22 Zilhicce 332, 29 Teşrin-i Evvel 1330
                      hayrü’l-halefleri olduğunuzu gösteriniz ki, düşman-ı din   Mehmed Reşad”
                      ü devlet bir daha mukaddes topraklarımıza ayak atmaya,                                         Sabah, 13.11.1914




                      Fatih Camii’nden ilan edilen cihad…
                      19 Kasım 1914 tarihli Servet-i Fünun gazetesi Cihad-ı Ekber ilanıyla ilgili bir fotoğrafı kapağına taşır. Fotoğraf altında şunlar
                      yazar:
                      “Cihad-ı Ekberi ilan eden Fetâvâ-yı Şerifenin Fatih Cami-i Şerifi’nde resm-i kıraati”. Alttaki Fransızca fotoğraf altında ise
                      Cihad-ı Ekberin kime karşı ilan edildiği de belirtilir: İngiltere, Fransa ve Rusya…
                                                                                                           Servet-i Fünun, 19.11.1914

                                                                             44
   39   40   41   42   43   44   45   46   47   48   49