Page 418 - Basında Çanakkale Zaferi 1915
P. 418

Basında
                                                                    ÇANAKKALE
                                KARA SAVAŞLARI                                                                        Sabah, 6 Eylül 1915
                                                                          ZAFERİ
                                                                          1915-1916

                               “Tâ ilerideki avcı siperlerinde tüfenk kabzasını iyice kavramış cesur Türk askerleri bulunuyor;
                                                  mevziini terk etmek, kimsenin hatırından bile geçmedi”


                     “14 günde 13 bin asker, 475 subay kaybettiler”
                     “Çanakkale’de Düşman Zâyiâtı” başlıklı haberi “İngiltere hükümeti
                     tarafından neşrolunan resmî istatistiklere nazaran İngiliz ordusu
                     Çanakkale’de 14 gün zarfında 13.075 nefer ve 475 zabit zâyi‘ etmiştir”
                     deniliyor.
                                                                      Sabah, 06.09.1915



                                                                     Anafarta’da birçok
                                                                     teçhizat ele geçirildi
                                                                     “Tebliğ-i Resmî” şöyledir:
                                                                     “22 Ağustos 331 (4 Eylül 1915) tarihiyle Karargâh-ı Umûmî’den tebliğ
                                                                     olunmuştur:
                                                                     1- Çanakkale cephesinde: (Anafartalar) mıntıkasında ve (Azmakdere)
                                                                     cenubunda düşmanın bir makineli tüfengi topçu ateşlerimizle tahrip edildi.
                                                                     Bu mıntıkada keşif kollarımız düşman siperlerine muhtelif mahallerde gece
                                                                     baskınları yaparak istihkâm edevâtı, telefon âlatı ve teçhizât-ı saire iğtinâm
                                                                     etmişlerdir. (Arıburnu)nda şâyân-ı kayd bir vak‘a olmamıştır. (Seddülbahir)
                                                                     de 20 Ağustos’ta iki saat müddetle düşmanın kara ve gemi topları (Alçıtepe)
                                                                     ve civarına ateş açmışsa da bir hasarı mucip olmamıştır. Sol cenahta
                                                                     tarafımızdan icra edilen ateşlerin tesiriyle düşmanın bomba mevziinde
                                                                     infilak vukûa getirilmiş ve tarafımzdan patlatılan bir lağım düşmanın
                                                                     bomba mahallinde bomba te’sîrâtına karşı imal ettikleri tel kafeslerini ve tel
                                                                     örgülerini tahrip eylemiştir.”

                                                                     Gece karanlığında Fransız askeriyle Türklerin nefes kesen süngü savaşı
                                                                     “Bir Alman Muhabirinin İhtisasâtı” başlıklı haberde, “Çanakkale’de bulunan
                                                                     bir Alman gazetesi(nin) muh(a)birinden” naklen bölgedeki bir çatışma,
                                                                     özetle şu şekilde naklediliyor:
                                                                     “...Şedîd (şiddetli) ve asabî bir topçu ateşi, bütün hatlar üzerine tevcih
                                                                     edilmeğe (yönetilmeğe) başladı. Bizim Türkler hiç de aldırmıyor ve hiç
                                                                     kimse yerinden bile kımıldamıyor. Filhakika düşman son haftalar zarfında
                                                                     pek çok gayret sarfetti. Fakat asıl hayret ve takdir edilecek bir şey varsa o
                                                                     da Türk askerinin cesaret ve şecaatidir. İngilizlerin ta‘biyesi, müthiş ve akur
                                                                     (azgın) bir topçu ateşi açmak ve sonra –o da muvaffak olursa– piyadeleriyle
                                                                     ilerlemekten ibarettir. (...)
                                                                     Tâ ilerideki avcı siperlerinde tüfenk kabzasını iyice kavramış cesur Türk
                                                                     askerleri bulunuyor. Ve otuz altı saatten beri ağır topçunun akur (azgın)
                                                                     ateşleri altında bekliyor. Mevziini terk etmek, kimsenin hatırından bile
                                                                     geçmedi. (…)
                                                                     Düşman, muharebenin ikinci akşamı nihayet ateşini bütün hatta tevcih
                                                                     etti… Orada, düşman siperlerinde bir gölge beliriyor… Bir tane daha, öbür
                                                                     tarafta… Bir bölük… Bir bölük daha… Demek, düşman taarruz edecek
                                                                     bunlar, Fransa’nın boğazlanmak için dışarı yolladığı çocuklar, Fransızlardır.
                                                                     Fakat cesur şeyler… Mütemadiyen taarruz tecrübesi yapıyorlar.
                                                                     Türk siperlerinde hâlâ bir hareket yok… Ses ve sada da yok… Aman Yarab,
                                                                     siperler boş mu? Hayır! Göğüs siperi üzerinde bir tüfenk, yavaşça uzanıyor
                                                                     ve onun üstüne esmer bir sima, müteyakkızane yatıyor… İşte bir tane daha
                                                                     avcı siperi, nagehan (ansızın), canlanır gibi oluyor. İstinat siperlerinden
                                                                     eğilerek ileriye doğru koşuşuyorlar. İlahi sen büyüksün! İşte nöbet şimdi
                                                                     bizim… Fransız hatları yaklaşıyor. Muzaffer olacaklarına eminler… Müthiş
                                                                     bir ateş tufanıdır boşandı. Makineli tüfenkler, buraya, bu ecnebi yurduna
                                                                     niçin geldiklerinden bî-haber (habersiz) olan bu çocukları biçmeğe
                                                                     başladı… Mermi isabet etmeyenler geri kaçıyor. Zulmet-i leyl arasında
                                                                     medîd (uzun) ‘Allah! Allah!’ sadaları işitiliyor… Türkler takip ediyor ve
                                                                     onların sevgili silahları süngüleridir.
                                                                     Gece karanlığı, kanla meşbû (doymuş) sahrayı kapladı. Biz muzafferiz. (…)”
                                                                                                                       Tanin, 05.09.1915

                      İngiliz siperlerinden Türk siperlerinin görünüşü
                      The Illustrated London News, Çanakkale için 8 sayfalık, fotoğraflarla dolu özel bir ek yayınlar. Bu ekteki bir sayfada ilk
                      fotoğraf, “Ateş Hattına Ulaşmaya Çalışan Türklerle: Düşmanın Gelibolu Yarımadasındaki İrtibat / Muhabere Siperi” başlığı
                      altında verilirken, ikinci fotoğrafın altında, “Aşı Baba (Alçıtepe) Yakınlarında Kum Torbalarıyla Siperlenmiş Vadide: Modern
                      Zamanların En büyük Muharebe Meydanına Yakın Tehlike Noktası” cümlesi yer alıyordu. Yazıda ise şu ibareler bulunuyordu:
                      “Üstteki fotoğraf, Türk muhabere siperinin önemli bir kuşbakışı görünümünü veriyor. Bu siper, saldırı siperlerine giden
                      yolda, Almanların Türklerle birlikte yürüdüğü arazinin avantajlarını kullanmak için bilimsel olarak Alman rehberliğinde
                      yapılmıştır.
                      Alttaki fotoğrafta ise Aşı Baba yakınındaki tehlikesiyle ün salmış, büyük barikatlarla inşa edilmesine rağmen riskli bir geçit
                      olan hendek görülmektedir.”
                                                                                               The Illustrated London News, 27.11.1915

                                                                            418
   413   414   415   416   417   418   419   420   421   422   423