Page 190 - Basında Çanakkale Zaferi 1915
P. 190
Basında
18 MART ÇANAKKALE
ZAFERİ Tasfir-i Efkâr, 24 Nisan 1915
ZAFERİ
1915-1916
“Çanakkale’deki başarısızlık sebebiyle Churchill suçlanıyor”
“Boğaz’ın önünde 40 düşman gemisi vardır”
“Çanakkale Etrafında Düşman Donanmaları” başlıklı haber, yeni bilgiler
veriyor: “Atina’dan (Noye Fraye Prese) gazetesine iş‘âr ediliyor: Buraya vârid
olan (ulaşan) malumata göre elyevm (bugün) Çanakkale Boğazı civarında,
İngiliz ve Fransız olmak üzere kırk bir parça gemi bulunmaktadır. Bura
mehâfil-i askeriyesinde (askerî mahfillerinde), İ’tilaf-ı Müselles Devletleri
bu miktarın daha iki misli kuvvetinde bir filo bile getirmiş olsalar Boğaz’ı
geçmeleri(nin) imkansız olduğu ve bu teşebbüsün pek pahalıya mal olacağı
ve neticede Müttefiklerin harekât-ı vâkı‘alarından nâdim (pişman) olacakları beyan olunmaktadır. Bu mütalaaya, İ’tilaf-ı Müselles
Devletlerine teveccüh gösteren mehâfilde dahi tamamen iştirak edilmektedir…”
İkdam, 25.04.1915
“Çanakkale’ye Karşı Yeni Kumandan”
Aynı başlıkla “Son Haberler”de yer alan haber şöyledir: “Roma 23 Nisan –
Ceneral Hampton, Müttefikler tarafından Çanakkale’ye karşı hareket etmek
üzere ihzâr edilen (hazırlanan) kuvve-i askeriyenin kumandanı ve Ceneral
D’amade ikinci kumandanı tayin edilmiştir.”
Tasfir-i Efkâr, 25.04.1915
“İngiliz tayyaresi köyü bombaladı; 8-10 kişi ölü ve yaralı”
Milli Ajans’ın geçtiği haber, “Çanakakle’de” başlığıyla veriliyor: “Çanakkale
11 Nisan – Dün ‘Maydos’ üzerinde tayerân eden (3) İngiliz tayyaresi,
devriyelerimiz tarafından açılan müessir ateş üzerine acele firar etmeğe
muvaffak olmuşlar ve fakat esna-yı firarlarında kasaba dahiline birkaç bomba
atmışlardır. Bombaların infilakıyla, ekserisi çoluk çocuk olmak üzere ahaliden
sekiz on kişi kadar mecruh (yaralı) ve maktul düşmüştür. Aralarında ‘Maydos’
Rum Metropilidi (de) bulunan mecrûhînin (yaralıların) cümlesi hastahanede
tedavi olunmaktadırlar. Gayr-i muharip bî-günah (savaşa katılmamış
günahsız) ahali ile meskûn bulunan bir şehre bu suretle vuku bulan taarruz-ı leîmâne (alçak saldırı), hasımlarımızın denaet ve
vahşet-i tab‘blarına (tabiatlarının alçaklık ve vahşiliğine) yeni bir delildir. Düşman akşama doğru Meâriz Körfezi üzerine sabit bir
balon çıkarmış ise de, tarassudât (gözlem) icra etmesine meydan verilmeksizin kaçırılmıştır. Zevalden (öğleden) sonra ‘Meariz’
Körfezinde gezinen düşmanın bir zırhlı ve iki kruvazörünu, o cihetlerdeki bataryalarımız muvaffakıyetle bombardıman etmişlerdir.”
Tasfir-i Efkâr, 26.04.1915
“Kahramanlarımız dünyanın en büyük mermisine karşı koydular”
Tasfir-i Efkâr özel haber yapmak suretiyle 18 Mart Zaferi’ni okuyucularının
gündeminde tutar. Bu kez de Queen Elizabeth’ten atılan ancak patlamayan
mermilerden birinin fotoğrafını yayınlar: “5 (18) Mart Muzafferiyeti
İntiba‘âtından” başlıklı haberin spotu “Dünyanın en büyük ve müthiş mermisi
karşısında…” şeklindedir.
Fotoğrafçı Safvet tarafından çekilen fotoğraf altı altı yazıları ise oldukça
bilgilendiricidir: “Çanakkale’ye karşı endaht edilmiş (atılmış) iken patlamayarak
ele geçen (38) santimlik merminin irtifaı hakkında ashab-ı mütalaaya yek-nazarda
bir fikir verecek olan mikyas”, “5 (18) Mart’ta Çanakkale’ye hücum eden düşman
sefâininin en kuvvetlisi olan (Queen Elizabeth) zırhlısı tarafından istihkâmlarımıza
endaht edilen ve patlamayarak sağlam bir halde Kal‘a müdafilerinin eline geçen
(38) santimlik mermi”
Haberin metni ise şöyledir: “Çanakkale muhabirimiz, (5) Mart muharebe
ve muzafferiyetini hâkî olarak yazdığı mektuplarında, (Queen Elizabeth)
zırhlısı tarafından atılan müthiş mermilerin husule getirdiği tahribat hakkında uzun uzadıya tafsilat vermiş ve bunlardan
bir tanesinin patlamayarak, hıfz olunduğunu ilave eylemişti. Bugün o merminin Çanakkale’de alınan bir resmini, enzar-ı
kârî’lerine (okuyucuların gözleri önüne) arz ediyoruz. Merminin yanında durmakta olan Kal‘a müdafilerinden iki zabit
bu müthiş dânenin irtifaı hakkında bir fikir vermeğe kafidir zanneyleriz. Merminin bu halinde irtifaı tam bir metre (55)
santimetre olup başında külahıyla beraber irtifaı bir metre (60) santimetreyi bulur. Bu mermilerin sıkleti ise, evvelce
söylediğimiz üzere (900) kiloyu mütecavizdir. Artık böyle merminin, düştüğü yerlerde ne müthiş tahribat îkâ‘ edeceğini ve
infilakının sâmia-hırâş tarrakalar hâsıl eyleceğini ashab-ı mütalaa tasavvur etsin… [Resmi münderiç (verilmiş) olan mermi,
ahîren Müze-i Askerî’ye irsal olunmuş (gönderilmiş) ve pişgâh-ı enzar-ı umûmîyeye vaz‘ edilmiştir (kamuoyunun gözü
önüne konulmuştur)]”
Çanakkale’de telefoncuların büyük hizmeti
Safvet’in diğer bir fotoğrafının altında ise “Kıtaât (birlikler) arasında tesis-i rabıta eden (bağ kuran) seyyar bir telefon merkezi
efradı (askerleri) ifa-yı vazife ederken” diye yazar.
“…Muharebelerde en nazik hidemâttan birini ise, telefonlar ve telefoncular ifa eder ki, yukarıya derç eylediğimiz resim de,
Çanakkale’deki bir seyyar telefon merkezini irae eylemektedir (göstermektedir). Resimde görüleceği üzere merkezi teşkil
eyleyen telefoncu efradımız (askerlerimiz), muharebenin en ateşli zamanlarında da kemal-i dikkat ve metanet (büyük bir
dikkat ve dayanıklılık) ile vazifelerini hüsn-i ifa etmişler ve alâ-merâtibihim (kademe kademe), onlar da (5 Mart) Zaferinin
temin-i istihsali emrine iştirak eylemişlerdir…”
Tasfir-i Efkâr, 24.04.1915
190