Page 150 - Basında Çanakkale Zaferi 1915
P. 150

Basında
                                18 MART                             ÇANAKKALE
                                ZAFERİ                                                                        Tasfir-i Efkâr, 29 Mart 1915
                                                                          ZAFERİ
                                                                          1915-1916

                      “Yeni taktik: istihkâmlar, evvela düşman sefâininin Boğaz’a girmelerine müsaade eylemekte ve sefâin-i mezkure
                      Boğaz’ın içine girdikten ve müsait mevkilere geldikten sonra gizli bataryalar derhal faaliyete başlamaktadırlar”


                                               “Ceneral Liman von Sanders Paşa, Beşinci Ordu Kumandanı”
                                               Gazetenin aynı başlığı taşıyan haberinde “Çanakkale ve havalisinde mütehaşşid kuvvâ-
                                               yı Osmaniye’den (toplanan Osmanlı kuvvetlerinden) Beşinci Ordu teşkili ve işbu ordu
                                               kumandanlığına, evvelce Birinci Ordu Kumandanı bulunan Müşir Liman von Sanders Paşa’nın
                                               tayini hakkında irade-i seniyye-i hazret-i padişahî şeref-sâdır olmuştur (padişahın yüce iradesi
                                               çıkmıştır).”
                                                                                                                 Tasfir-i Efkâr, 29.03.1915

                    Düşmanı hayrete düşüren yeni savunma usulü
                    “Bir Osmanlı Diplomatının Beyanatı” başlıklı haber, Osmanlı savunması hakkında son
                    derece ilginç bilgiler içeriyor:
                    “Politişe Korespondenc gazetesinin Sofya muhabiri, Dersaadet’ten ahîren vâsıl olan bir
                    Osmanlı diplomatı ile görüşmüş ve müşarünileyh, muhabire beyanat-ı âtiyede bulunmuştur:
                    ‘Asâkir-i Osmaniye bu defa Boğaz’ı yeni bir usul ile müdafaa ediyorlar. Bu yeni usul,
                    İngilizler ile Fransızları mutlaka düçar-ı hayret eylemiş olmalıdır. Bu usulde istihkâmlar,
                    evvela düşman sefâininin Boğaz’a girmelerine müsaade eylemekte ve sefâin-i mezkûre
                    Boğaz’ın içine girdikten ve müsait mevkilere geldikten sonra gizli bataryalar derhal faaliyete
                    başlamaktadırlar. Bu suretle sefâin-i harbiyenin arkalarından ateş açılmakta ve büyük
                    hasarât ile ric‘ate mecbur edilmektedir. Düşmanlarımızın Karadeniz’in bir noktasına veyahut
                    Çanakkale civarına asker çıkarabilmelerine imkan yoktur. Hele Rusya’nın karaya asker
                    ihracı, büsbütün gayr-i kâbildir. Bunun için Karadeniz’deki hakimiyet-i bahriyenin Rusya’da
                    olması icap eder. Halbuki vekâyi-i ahîre, hakimiyetin Rusya’da olmadığını ispat etmiştir.
                    Karadeniz sevâhili (sahilleri) de Çanakkale gibi fevkalâde müstahkemdir.’”


                    “İstihkâmlarla gemilerin düellosuna şahit oldum”
                    Tasfir-i Efkâr, “Bir Alman Muhabirinin Ziyaret ve Müşâhedâtı” başlıklı haberinde Berliner Tagblat gazetesinin Çanakkale
                    muhabirine dayanarak, cephe komutanının bir gününü şöyle anlatıyor:
                    “Kumandan Paşa’nın müsaade-i lütüfkârânesi sayesinde, ‘Kumkale’, ‘Orhaniye’, ‘Seddülbahir’ ve ‘Ertuğrul’ istihkâmları ile düşman
                    sefâini (gemileri) arasında vuku bulan muharebede hazır bulundum. Düşman istihkâmâta yüzlerce mermi yağdırdığı halde hiçbir
                    zarar îkâına muvaffak olamıyordu. Kumandan ile birlikte otomobile râkiben (binerek) “Kumkale” istihkâmına gittik. İstihkâm ile
                    düşman donanması arasında top düellosu devam eylemekte idi. Refakatımızda bir de tabip bulunuyordu. Mecrûhîn (yaralılar)
                    geldikçe bunlar, cerîhaların (yaraların) sarıldıkları mahalle, naklediliyordu. Hafif yaralıların yakında bulunan Erenköyü’ne
                    nakledilmelerine ben de muavenet ettim. Yaralılara burada çay, sigara ve ekmek verildikten sonra Hilal-i Ahmer hastahanesine
                    naklediliyorlardı. Akşam kararmağa başladığı sırada bir araba tutarak Çanakkale’ye avdet ettim. Kumandan Paşa da henüz dairesine
                    avdet etmiş idi. Biraz sonra Kumkale’de kendisinden ayrılmış olduğumuz kumandan da geldi. Gece pek geç olduğu halde odasında
                    kaldım. Müşarunileyh gecenin pek ilerlemiş olmasına rağmen, telefonla bila-ârâm (durmaksızın) istihkâmlara talimat vermekte idi.
                                                                                                                 Tasfir-i Efkâr, 30.03.1915

                      “Kaç Gemileri Battı, Kaç Gemileri Hasara Uğradı?”
                      Osmanlı basınında ilk kez Tasfir-i Efkâr, düşman gemilerinin hasarlarını listeleyerek, “Kaç Gemileri Battı, Kaç Gemileri Hasara
                      Uğradı?” başlıklı haberiyle okuyucularına duyurur.
                      “Düşman filosunun 5 Mart’ta Çanakkale’ye vuku‘ bulan hücumunda uğradığı hasarâtın telhîsi (özeti)” spotuyla verilen haberin
                      fotoğraf-altı yazıları şöyledir: “5 Mart tarihinde Çanakkale’ye İngiliz-Fransız müşterek filosu tarafından vuku‘ bulan umûmî hücum
                      neticesinde gark olan ve ciddî surette hasara uğrayan gemilerin mecmû‘u (toplamı).”
                      “Resmin bâlâsında kalın siyah çizgili çerçeveler içine alınan gemiler, gark olan sefâin-i harbiyeyi ve aşağıda ince çizgili çerçeveler
                      derûnundaki gemilerde hasar-zede olanları göstermektedir” denilen haberde, düşman filosunun 18 Mart hücumu neticesinde
                      batan ya da hasara uğrayan gemiler hakkında pek çok rivayet olduğu hatırlatılarak, “… muhtelif menâbi‘den tereşşuh eden (çeşitli
                      kaynaklardan sızan) malumat ve rivayâtı karşılaştırmak suretiyle istihsal ettiğimiz netâyici telhîsan (özetlemek üzere) bâlâdaki
                      (yukarıdaki) resmi yaptırdığımız gibi batan ve hasara uğrayan gemilerin ebat ve eslihasına (silahlarına) dair icap eden erkâmı
                      (rakamları) da ber-veçh-i zîr derc eyliyoruz (aşağıda veriyoruz)” deniliyordu. İşte liste:

                      “Batan Düşman Gemileri”
                      “Resmin bâlâsında siyah çerçeve içinde beyaz erkâm ile irâe olunanlar (rakamlarla gösterilenler)
                      Esâmî (İsimler)               Hacmi   Sürati  Topların Mecmû‘u   Tarih-i İnşâsı
                      1. (Bove) Fransız       1.2000     18,2       34                  1896
                      2. (Ocean) İngiliz           1.3150   19      32                  1898
                      3. (Irrezistibıl)    ”   1.5250    18,5       34                  1898

                      Mühim Sûrette Hasara Uğrayan Düşman Gemileri
                      Aşağıda ince çizgiler içinde ve siyah erkâm ile gösterilenler
                      1. (Cornevalis) İngiliz   1.4200   20         38                  1901
                      2. (Albiyon) İngiliz    1.3150     19         32                  1898
                      3. (Infleksibıl) İngiliz   1.7600   26,5      24                  1907
                      4. (Prens George) İngiliz    1.5150   18,5    36                  1895
                      5. (Sofran) Fransız     1.2730     18         44                  1899
                      6. (Triumpf) İngiliz    1.2000     20         36                  1903
                      7. (Goluva) Fransız     1.1300     18,5       42                  1896
                      ‘Goluva’ sefînesi, batmamak (batmaması) için Bozcaada kurbünde (yakınlarında) karaya oturtulmuştur.

                      Resmin ortasındaki büyük zırhlı
                      8 (Queen Elizabeth) İngiliz   28.500   25      36                 1913”
                                                                                                              Tasfir-i Efkâr, 29.03.1915

                                                                            150
   145   146   147   148   149   150   151   152   153   154   155