Page 550 - Basında Çanakkale Zaferi 1915
P. 550
DÜŞMANIN
Basında
ANAFARTALAR’DAN ÇANAKKALE
ÇEKİLMESİ Sabah, 13 Ocak 1916
ZAFERİ
1915-1916
“Birçok canlı beygir ve esterler, her cinsten pek çok arabalar ele geçirildi”
Düşmanı Seddülbahir’den firara zorlayan 8 Ocak Muharebesi
“Tebliğ-i Resmî” şöyledir:
“30 Kanunuevvel 331 (12 Ocak 1916) tarihiyle Karargâh-ı Umûmî’den
tebliğ olunmuştur:
(…) 3- 29 Kanunuevvel’de (11 Ocak’ta) müteaddit düşman
kruvazörleriyle torpidoları Seddülbahir ve Tekeburnu civarını ve
Anadou bataryalarımızı fâsılalı olarak bombardıman etmişlerse
de hiçbir hasar yapamamışlardır. Kavala istikametinden gelen
bir kruvazör Saros Körfezi(nin) şimal mıntıkasına ateş açmak
teşebbüsünde bulunur iken o civardaki bataryalarımızın
mukabelesiyle uzaklaşmağa mecbur olmuştur.
28 Kanunuevvel öğleden sonra Mülazım-ı Evvel (Bodekke ve Şuts)
idarelerindeki harp tayyarelerimiz(in) Seddülbahir üzerinde uçan
Farman sistemindeki dördüncü düşman tayyaresine taarruz etmeleri
neticesinde işbu tayyare 1.500 metre irtifaından amûden Seddülbahir
açığına denize düşüp parçalanmıştır.
4- Seddülbahir’den düşmanın tardı ile neticelenen 26 ve 26-27 (8 ve
8-9 Ocak) Kanunuevvel Muharebesi hülasaten şu veçhile cereyan
etmiştir: Son günlerde düşmanın kara topçusunda evvelki faaliyet
azalarak yerine müteaddit gemi ateşlerinin kâim olması ve geceleri
ihraç iskeleleri civarında sık sık nakliye gemilerinin mevcudiyeti
ve gündüzleri Anafartalar’da yaptıkları sû-i istimalleri burada da
tekrar ederek nakliyatı hastahane gemileriyle icra etmeleri düşmanın
şedîd topçu ateşlerimizin altında barınamayarak bu mıntıkadan
dahi firara karar vermiş olduğunu ihsas ediyordu (hissettiriyordu).
Bu defa bu kararın düşmana evvelkinden daha kanlıya mal olması
için her türlü hazırlıklar icra edilmiş ve muvaffakıyetle tatbik
edilmiştir. 22 Kanunuevvel’den (4 Ocak’tan) itibaren taarruz
hazırlıklarına başlanıldı. İntihap edilen taarruz mıntıkaları topçu
ateşlerimizle şiddetle dövülmekte ve bir taraftan bu mıntıkalara
lağım hafriyatı yapılmakta idi. 26 Kanunuevvel (8 Ocak), öğleden
sonra bu ateşlerimiz daha ziyade teşdîd edilmiş (şiddetlenmiş) ve
hafriyatı hitam (son) bulan lağımların patlatılmasını müteakip bütün
cepheden ileriye kuvvetli keşif müfrezeleri sürülmüştür. Bu taarruz
mukaddemesini gören düşman sol cenahı açığına müteaddîd sefâin-i
harbiyesini toplayarak bu keşif müfrezelerimizle ileri hatlarımıza
karşı gayet şiddetle ateş açmağa başlamıştır. Bazı mahallerde siperlere
yaklaşan müfrezelerimiz düşmanın piyade ateşi, el bombası ve
bomba toplarıyla karşılanmasından bu vaziyet gece yarısına kadar
böylece muhafaza olunmuştur. 26-27 Kanunuevvel (8-9 Ocak)
gecesi kable’z-zeval (öğleden önce) saat üçe kadar tekrar her taraftan
keşif müfrezelerimiz düşman siperlerine sürülmüş ve saat üçte düşmanın merkezden itibaren geri çekilmeğe başladığı(nın)
hissedilmes(iy)le derhal bütün cepheden ilerlemek emri verilmiştir. Ric‘at eden düşman kıtaâtından bir kısmı birçok sefâin-i
harbiyesinin şiddetli ateşleri(nin) himayesinde iskelelere kaçışmakta ve geride bırakılan diğer kuvvetleri ise birçok âmilün-
bizzat lağımları infilak ettirmek suretiyle kademe kademe ilerlememize mani olmağa çalışmakta diler. Bu sırada uzun mesafede
toplarımız düşmanın irkâb (biniş) iskelelerine ve sahra bataryalarımız gerideki hatlarına şiddetle ateş açarak düşmana hayli
telefât verdirmekte idi. Bir taraftan cebel toplarımız da piyade ile birlikte ilerleyerek yakından düşman efradını tazyik ediyor idi.
Kıtaâtımız düşman sefâin-i harbiyesinin ateşlerinden ve âmilün-bizzat lağımlarından husule gelecek telefâtı kâle almaksızın her
adımda cehennemî tehlikeleri istihfaf ederek (küçümseyerek) büyük bir şevk u şecaatle her taraftan ileriye atılmışlar ve muhtelif
mahallerde topçu ateşlerimizin tesiriyle kaçmağa muvaffak olamayıp da mezbûhâne (boğazlanır gibi) mukabeleye mecbur kalan
düşman efradını süngüden geçirmişlerdir. 27 Kanunuevvel (9 Ocak) sabahı ortalık ağarınca kıtaâtımız kendilerini muharebe
sahasında düşmanın bir hayli cesetleri arasında bulmuşlardır. Son zamanda topçularımızın düşman mevzilerinde şayan-ı hayret
bir surette te’sîrât yaptığı müşahede edilmiştir ki günlerden beri elimizdeki vesait-i mevcûde ile bütün cephede icra ettiğimiz
tazyik ve kuvvetli piyade müfrezelerimizle yaptırdığımız taarruzî keşifler(in) te’sîrâtı altında barınmak imkanını göremeyen
düşmanın müteaddit sefâin-i harbiyesinin kesîf ateşleriyle vukû bulan himayesine rağmen artık bu mıntıkada temdîd-i
mukavemete muktedir olamadığını göstermiş ve bu suretle Gelibolu şibh-i ceziresinde sekiz buçuk aydan beri devam edegelen
muharebatın son perdesi inayet-i Hakk’la düşmanın mağlubiyet ve ric‘atiyle kapanmıştır. Adet ve miktarı henüz taayyün ve tespit
edilemeyen top, silah ve mühimmat ile her neviden birçok miktar ganâim elde edilmiş, birçok canlı bargir ve esterler ve her
cinsten pek çok arabalar elimize geçtiği gibi düşmanın kaçırmağa muvaffak olamadığı 600 kadar da henüz itlaf edilmiş beygirler
bulunmuştur.”
Sabah, 13.01.1916
Çekilmeyi başarı olarak göstermenin yolu:
“Biz çekilirken atılan bombalar ıskaladı”
Gelibolu cephesinden o güne kadar yayınlanmayan özel fotoğraflar yayınlayan, düşman askerlerinin doğal hallerini
resmeden Tatler, çekilme fotoğraflarını yayınlarken de sıradışı bakış açısını gösterir. “Topun Ağzından Doğrudan” başlıklı
haberinde “Helen’den tahliye – Az önce ıskalayan gülle” spotuyla, çekilme sürerken patlayan bombaların fotoğrafını yayınlar
ve şu bilgiyi verir: “Bu dikkate değer resmî fotoğraf, Lanchashire Çıkarması’nda Helen tahliyesinin yapıldığı gün çekildi.
İskelenin ayaklarını ıskalayan patlamış bir Türk bombası görülüyor.”
The Tatler, 09.02.1916
550