Page 510 - Basında Çanakkale Zaferi 1915
P. 510
Basında
ÇANAKKALE
KARA SAVAŞLARI İkdam, 19 Aralık 1915
ZAFERİ
1915-1916
“Düşman topları susturuldu”
“Düşmanın Anafartalar’daki cebel topçusu susturulmuştur”
“Tebliğ-i Resmî” şöyledir:
“4 Kanunuevvel 331 (17 Aralık 1915) tarihiyle Karargâh-ı Umûmî’den
tebliğ olunmuştur:
1- Çanakkale cephesinde: Anafartalar’da ve Arıburnu’nda fâsılalı yalnız
topçu muharebesi olmuştur. Topçularımızın mukabelesiyle Anafartalar’da
düşmanın cebel topçusu iskât ve bir makineli tüfengi tahrip edilmiştir ve
ordugâhlarında yangın çıkarılmıştır.
Seddülbahir’de: 2 Kanunuevvel’de sol cenahımız tarafından patlatılan bir
lağım tesirini göstermiş, düşman her nev‘i silahıyla mevzilerimize ateş
açmağa başlamış ise de topçularımızın şedîd mukabelesiyle ateşini devam
ettirememiş ve topçularımızın ateşiyle Sığındere mansabı civarında duran
bir nakliye gemisi kaçırılmıştır. (…)”
Sabah, 18.12.1915
“Top atışlarımızla Arıburnu İskelesi’nde yangın çıkartılmıştır”
“Tebliğ-i Resmî” şöyledir:
“6 Kanunuevvel 331 (19 Aralık 1915) tarihiyle Karargâh-ı Umûmî’den
tebliğ olunmuştur:
(...) 3- Çanakkale cephesinde: Anafartalar’da ve Arıburnu’nda
tarafeynce (iki tarafça) fâsılalı top ve bomba endahtı icra edilmiştir.
Topçularımızın endahtıyla 4-5 Kanunuevvel gecesi Arıburnu
İskelesi civarında zuhur eden yangının sabaha kadar devam ettiği
görülmüştür. Seddülbahir’de merkez ve sol cenah siperlerimize
düşman ber-mutat (her zamanki gibi) pek çok bomba ve kara torpili
endaht etmiştir. Topçularımız gerek bomba ve torpil mahallerinde ve
gerek tesirsiz ateşe başlayan düşman topçularına müessir ateş açarak
onları iskât ve bir kısım siperlerini tahrip etmiştir. Bir kruvazör
ile bir monitör muhtelif istikametlere bir müddet tesirsiz ateş açıp
çekilmiştir.”
Tanin, 20.12.1915
“Düşman siperlerinden kasatura, fişek ve diğer harp malzemeleri ele geçirilmiştir”
“Tebliğ-i Resmî” şöyledir:
“5 Kanunuevvel 331 (18 Aralık 1915) tarihiyle Karargâh-ı Umûmî’den tebliğ olunmuştur:
(…) 3- Çanakkale cephesinde: Anafartalar’da karşılıklı topçu muharebesi fâsılalı surette devam etmiştir. Düşman tarafından
patlatılan iki lağımdan birinin geri püskürmesiyle kendi siperlerinde tahribatı görülmüş ve diğer lağımın bize zararı
olmamıştır. Bu mıntıkadan çıkarılan keşif kollarımız düşman siperlerinde hayli kasatura, fişenk ve sair edevât-ı harbiye
iğtinâm eylemiştir. Arıburnu’nda sağ cenahımıza karşı düşman pek çok bomba kullanmış ve kara topçularıyla beraber bir
kruvazör, üç monitör ve bir zırhlısı muhtelif istikametlere bir müddet ateş açmıştır ve topçularımız tarafından müessir
mukabele görmüştür. Seddülbahir’de 3 Kanunuevvel öğleden sonra karaya asker ve malzeme-i harbiye çıkaran iki düşman
römorköründen biri Boğaz toplarımızın endahtıyla batırılmış ve nakliyat ta‘til edilmiştir. Kara toplarımız, sağ ve sol cenahta
düşman siperleriyle boma mahallerinde tahribat vukua getirmişler ve topçularını da iskât eylemişlerdir. Bir kruvazörle bir
monitörün Alçıtepe civarına icra eylediği ateşten bir zarar olmamıştır.”
“Çanakkale’yi zorlamak suretiyle bir muvaffakıyet elde edilmesi tasavvuru budalalıktır”
“Aşmet Bartlet’in Mektubu” başlıklı haber, “Çanakale’deki müşkilat – Şark efkâr-ı umûmiyesine olan te’sîrâtı – Emsali
görülmemiş hâdisâta karşı şecî‘âne (yiğitçe) mücadele” spotlarıyla özetle şunları yazıyor:
“Times gazetesi 26 Teşrinievvel (1915) tarihli nüshasında (Aşmet Bartlet)in âtideki mektubunu neşr eyliyor:
İngiliz ırkından başka bir ırkın Çanakkale seferini kabul ve iltizam edebileceğini tasavvur edemediğim gibi bu seferin
ibtidâsından (başlangıcından) beri müsadif olduğumuz bunca mevâni‘ (engellere) ve müşkilata karşı inat ve ısrarda
bulunacak başka bir millet bulunacağını da tahayyül eyleyemem. Boğaz’ı yalnız donanma ile zorlamak üzere fî 18
Mart 915’te yapmış olduğumuz harekât-ı bahriyeyi Şark-ı Karib’in (Yakın Şark’ın) en basit zihinli bir milleti bile bizim
deliliğimizin bir numunesi diye kabul eyledi. Mahiyeti gayr-i malum bir düşman muvacehesinde donanmadan karaya asker
ihracına ve istihkâmlar ile tel manialardan müteşekkil muhkem mevakii hücum ile zapt u işgale çalışmak; derece-i idrak ve
basiretimizi anlatmağa kafidir. Çanakkale’yi zorlamak suretiyle bir muvaffakıyet elde edilmesi tasavvuru budalacasına bir
usul-i harp takip etmekte olduğumuzu meydana çıkarmıştır. (…)”
İkdam, 19.12.1915
510