Page 512 - Basında Çanakkale Zaferi 1915
P. 512

DÜŞMANIN
                                                                         Basında
                                ANAFARTALAR’DAN                     ÇANAKKALE
                                ÇEKİLMESİ                                                                          İkdam, 21 Aralık 1915
                                                                          ZAFERİ
                                                                          1915-1916


                                             “Düşman yoğun sisten bilistifade yakasını kaçarak kurtarabildi”



                      “Düşmanı tamamen kaçırdık”
                      “Çanakkale Muzafferiyeti” başlıklı haberde Milli Ajans’ın muhabiri
                      düşmanın çekilmesini şöyle anlatıyor: “Çanakkale 7 Kanunuevvel
                      (M.A.) – [Muhabirimizden] Anafartalar’da Arıburnu’nda düşmanı
                      tamamen kaçırdık. Askerlerimiz Arıburnu’nda deniz kıyısında
                      ahitleri (verdikleri söz) üzerine abdestlerini aldılar. Elde edilen
                      ganâim-i sıhhiye(nin) (sağlık ganimetlerinin) başına nöbetçilerimiz
                      dikildi. Beş adım ilerisi görülemeyecek derecede kesîf (yoğun)
                      sislerin uzun müddet devamından dolayı düşmandan birçok esir
                      alınamamış ve düşman ancak bu sayede yakasını kurtarabilmiştir.”
                                                               İkdam, 21.12.1915










































                      “Oh!.. İşte nihayet denize dökülüyorlar”
                      İkdam düşmanın Çanakkale’den çekildiğini “Çanakkale’den Zafer Sesleri” başlıklı yorum haberiyle duyurur: “Çanakkale’den
                      ne şanlı, ne sevinçli, ne ulvî zafer sesleri geldi. Dünkü Tebliğ-i Resmî’yi, zabtı kâbil olamayacak bir ibtihâç-ı meserretle
                      okuduk. Oh!.. İşte nihayet denize dökülüyorlar. Anafartalar’da ve Arıburnu’nda artık hiçbir düşman neferi kalmamış, bu
                      mıntıkalarda kıtaâtımız kâmilen sahile kadar ilerlemiş ve düşmandan birçok ganâim (ganimetler), cephane, çadır, top elde
                      edilmiş. (…) Şu birkaç satır içine sıkıştırılan büyük ve kat‘î muzafferiyet bize Çanakkale’de takriben bir seneden beri geçmiş
                      vekâyii tahattur ettirdi (vakaları hatırlattı).  Türkiya’da henüz harbe girişmeden evvel İngiliz ve Fransız donanmaları Boğaz’a
                      karşı tehdid-âmiz bir vaziyet almışlardı. İ’tilaf zümresine mensup matbuat aleyhimizde ateşler püskürüyor, Boğaz’ın bir
                      hamlede zapt olunacağını, İstanbul’un Türkiya’dan alınacağını yazıyordu. (…)


                      Hayallere kapılıyor, Ayasofya’ya çan koyuyorlardı
                      Fransız ve İngiliz gazetelerinin o tarihteki neşriyatını tahattur ettikçe (hatırladıkça) hiddetimizden hâlâ tüylerimiz ürperiyor.
                      Onların yazdıkları şeylere göre (alçakça) tabiri pek hafif kalır. Bunlar Müttefikleri adeta İstanbul’a girmiş gibi farz ederek
                      hayalâta (hayallere) kapılıyorlar, Ayasofya’ya çan koyuyorlar, bütün Türkleri ezip biçiyorlar, bütün mukaddesâtımıza
                      karşı nasıl tecavüzatda bulunacaklarını tasvir eyliyorlardı. Fakat her bombardıman onlar için pek pahalıya mal oluyor,
                      Çanakkale’nin –o kadar nazar-ı hakaretle bakmağa yeltendikleri– arslan müdafileri gülleleri düşman gemilerinin tâ sînesine
                      isabet ettirmeği biliyordu. (…)


                      Yaşasın Türk Kahramanları
                      (…) Fakat bugün Cenab-ı Hakk’ın inayetiyle düşmanın en ehemmiyetli, en nazik noktalardan def olup gittiğini, denize
                      dökülürcesine savuştuğunu görüyoruz. Pek yakın bir zamanda Çanakkale’nin hiçbir noktasında düşmandan eser bile
                      kalmayacağına imanımız kadar itikadımız var. (…) Biz bugün ancak pek haklı olarak hissettiğimiz sürur (sevinç) ve saadeti
                      ilan ile müftehir ve mübâhî oluyoruz: Yaşasın Türk Kahramanları!”


                      “Sevinçli haber gelince, şehir donatıldı, minareler kandille aydınlatıldı”
                      İkdam, birinci sayfada Çanakkale çizimleri üzerine “Şanlı Çanakkale Haritası” manşeti atarak görsellerin altına şunları
                      yazar: “Düşmanlarımıza ebediyyen mezar olacağını her fırsat düştükçe tekrar etmekte olduğumuz Çanakkale’nin umûmî bir
                      haritası ile aylardan beri düşmana taarruz fırsatını beklemekte olan kahraman askerimizin şevk-i harbine timsal olan resmi
                      bugünkü mesut müjdeler vesilesiyle derç ediyoruz (yayınlıyoruz). Bu haber-i meserret (bu sevinç haberi) şüyû‘ bulunca
                      (yayılınca) şehrimiz câ-be-câ (yer yer) donatılmış ve geceleyin minareler kandillerle tenvir edilmiştir (aydınlatılmıştır). /
                      Anafartalar’da, Arıburnu’nda ve Seddülbahir’de düşmanlarımızın geçen Ağustos’taki vaziyetleri haritada gösterildiği gibi idi.
                      Cenab-ı Hakk’ın inayetiyle bugün denize döküldüklerini görüyoruz.”
                                                                                                                   İkdam, 21.12.1915


                                                                            512
   507   508   509   510   511   512   513   514   515   516   517