Page 506 - Basında Çanakkale Zaferi 1915
P. 506
Basında
ÇANAKKALE
KARA SAVAŞLARI Tesvir-i Efkâr, 13 Aralık 1915
ZAFERİ
1915-1916
“Ben, Boğaz’ın en dar yerindeki kalelerin önünden geçecek olan bir harp gemisinin
kaderinin mahv olmaktan ibaret bulunduğuna emin idim”
“Tebliğ-i Resmî”:
“Topçularımız bir İngiliz tayyaresini düşürdüler”
“26 Teşrinisani 331 (9 Aralık 1915) tarihiyle Karargâh-ı
Umûmî’den tebliğ olunmuştur:
(…) 3- Çanakkale cephesinde: Düşman kara
ve gemi toplarıyla Anafartalar mıntıkasında
muhtelif istikametlere ateş etmiş ve topçularımızın
mukabelesiyle müçtemi‘ düşman efradı dağıtılmış
ve Kemikli Limanı’ndaki nakliye gemileri limandan
tard edilmiştir. Arıburnu’nda sağ cenahta şiddetli
bomba endahtı icra edilmiş ve bir düşman kruvazörü
bu cenaha ve bir zırhlı, bir monitör, bir torpido ve bir
duba muhtelif istikametlere bir müddet ateş açmıştır.
Topçularımız bilmukabele düşman siperlerinden bir
kısmını tahrip etmiş ve iki mermi isabetiyle düşman
monitörünü uzaklaştırmıştır. Seddülbahir’de top,
bomba endahtı devam etmiş ve düşman sol cenahımıza
fazlaca kara torpili endaht etmiş ve bir monitör sağ
cenahımıza ateş açmıştır. Topçularımız şedîd ateşleriyle
düşmanın bazı bomba mahallerini ve batarya
mevzilerini tahrip etmiştir. 25 Teşrinisani öğleden
evvel bir İngiliz tayyaresi topçularımızın endahtıyla
zedelenerek, alevler içinde [Akbaş] civarında yere
düşmüş ve tayyare ile tayyareciler kâmilen muhterik
(yanmış) bir halde bulunmuştur. [Milli]
Tanin, 10.12.1915
“Çanakkale’de Denize Döküleceklermiş…”
Tesvir-i Efkâr, “Tan gazetesinin münekkid-i askerîsi Ceneral ‘De Lakarva’ (Askerlerimiz ‘Çanakkale’de’ kalmakta ısrar
ederlerse denize döküleceklerdir) diyor” spotunu attığı haberde bir Türk bataryası ile Ceneralin fotoğrafını yayınlar. Fotoğraf
altı yazıları şöyledir: “Düşmanımızın (Çanakkale)den mürur (geçiş) hakkındaki uzun davalarını hall ü fasl edecek olan
vesaitten (vasıtalardan) biri / Fransa’nın en maruf muharrirîn-i askeriyesinden (askerî yazarlarından) olup bu defa (Tan)
gazetesinde (Çanakkale’de İ’tilaf asâkiri denize dökülecektir) tarzında neşriyatta bulunan Ceneral (De Lakarva).”
Haberin başlangıcı ise şöyledir: “Ajanslar tarafından dün tebliğ olunan bir telgrafnameye nazaran (Tan) gazetesi münekkid-i
askerîsi Ceneral (De Lakarva) bu defa yazdığı bir makale-i mühimmede, Osmanlıların istihzarât-ı hâzırası karşısında İngiliz
ve Fransızların (Çanakkale)deki vaziyetlerinin vehametinden bahsetmiş ve İ’tilaf kuvvetleri orada durmakta ısrar ederlerse
denize döküleceklerine bir emr-i muhakkak nazarıyla bakılmak lazımcgeleceğini ilave eylemiştir. (…)”
“Dursun Köyü’ndeki hastaneye ateş açtılar, 7 şehid var”
Savaşın 412. günü yayınlanan “Tebliğ-i Resmî” şöyledir:
“29 Teşrinisani 331 (12 Aralık 1915) tarihiyle Karargâh-ı Umûmî’den tebliğ olunmuştur:
(…) 3- (Çanakkale) cephesinde [Ece] Limanı şimalinde bir monitör ile bir torpido ve Kemikli Limanı’nda birkaç zırhlı,
balon tarassudâtıyla mevzilerimize ve (Dursun Köyü)ndeki hastahanemize ateş açmış ve bu tesir ile hastahanede yedi nefer
şehid ve bir nefer mecruh olmuştur.
(Arıburnu)nda sağ cenahta 27-28 Teşrinisani (10-11 Aralık 1915) gecesi bomba muharebesi olmuş ve 28’de (11 Aralık’ta)
topçularımız Kanlısırt’ta düşman siperlerinden bir kısmını tahrip etmiştir. (Seddülbahir)de sağ ve sol cenahta düşmanın
bomba endahtı topçularımızın mukabelesiyle tesirsiz bırakılmış ve düşman siperlerinden bir kısmı ve bazı bomba mahalleri
tahrip edilmiştir. İki düşman kruvazörünün (Alçıtepe) ve civarına icra eyledikleri ateşlerden bir tesir olmamıştır.”
Wilson’un Yaveri Granvil Forteskiyo:
“Bu planı yapanlar, askerî ve bahrî kurallara tecavüzle işe başlamışlar”
“Çanakkale Muharebâtı Hakkında” başlıklı haberde, “Bir Amerika Zabitinin Mütalaât ve Tenkîdâtı (Görüş ve Eleştirileri)”
yayınlanır. “Amerika Reis-i Cumhuru ‘Wilson’ın yaveri olup Çanakkale darü’l-harbini gezmiş olan Yüzbaşı (Granvil
Forteskiyo) tarafından mezkûr darü’l-harekâta ait olmak üzere yazılan ve İngiliz sansürü tarafından (Londra)da neşrine
müsaade edilen kitaptan me’hûz (alınan) bazı parçalar” diye takdim edilen haberden, “Cehl mi, Ehemmiyet Vermemek mi?”
başlıklı Çanakkale ile ilgili kısım şöyledir:
“Çanakkale’den Karadeniz’e doğru geçip burayı bir İngiliz kanalı haline sokmak planını tertip eden kafalarda, âkıbet-
endîşlik fikrinin mefkûdiyyeti hakikaten dehşet-âverdir (dehşet vericidir). Planın mürettipleri ya ciddi bir malumatsızlık ve
hakâyık-ı vukuata (olayların gerçeklerine) adem-i ıttıla‘dan nâşî (vakıf olamamaktan dolayı) bu veçhile hareket etmişlerdir
veyahut bu ana kadar malum olan bilcümle kavâid-i askeriye ve bahriyeye kat‘î surette tecavüzle işe kıyam eylemişlerdir
(kalkışmışlardır). Maahaza ben, şıkk-ı sânîye (ikinci şıkka) göre hareket edilmiş olduğuna kâniim. Binaenaleyh, Çanakkale’yi
gidip görmeden evvel ben Boğaz’ın en dar yerindeki kalelerin önünden geçecek olan bir harp gemisinin kaderi(nin)
mahv olmaktan ibaret bulunduğuna emin idim. Çanakkale’deki ahval-i askeriye ve bahriyeyi tetkike gelmiş olan Amerika
ordusundan Yüzbaşı (Wilyas) ile (Morton) sâlifü’z-zikr (daha önce bahsedilen) meseleyi dûrudırâz benimle münakaşa
ettikten sonra aynı kanaat ve neticeye vardılar.(…)”
Tesvir-i Efkâr, 13.12.1915
506