Page 408 - Basında Çanakkale Zaferi 1915
P. 408

Basında
                                                                    ÇANAKKALE
                                KARA SAVAŞLARI                                                             Tasfir-i Efkâr, 31 Ağustos 1915
                                                                          ZAFERİ
                                                                          1915-1916

                      “İngiliz ve Fransızlar Kirte kasabasına epeycece yaklaşmışlardı; fakat kahraman askerimizin hamâset ve besâleti
                               burada dahi kendini göstermiş ve mukabil bir taarruzla düşman, Kirte’den uzaklaştırılmıştır”


                     “Kirte’yi alamayan düşman, arkadan dolanıp
                     Kocaçimen Tepesi’ni almak istedi”
                     Sabah, Anafartalar’dan sonra “Seddülbahir Cephesi”
                     hakkında da bir harita ve burada cereyan eden
                     savaşla ilgili detaylı bilgi neşreder:
                     “… (Düşmanın) ilk intihap ettiği (seçtiği) ihraç
                     (çıkartma) noktalarından biri de Seddülbahir
                     olmuştu. O zamandan beri aylar geçtiği ve düşman
                     pek büyük gayretler sarf ettiği halde bu grupta dahi
                     hiçbir muvaffakıyet elde edememiştir. Haritanın
                     tetkikinden dahi anlaşıldığı veçhile Seddülbahir,
                     Gelibolu Şibh-i Ceziresi’nin (yarımadasının)
                     müntehâsını (uç kısmını) teşkil etmekte ve burun
                     şeklinde denize doğru uza(n)maktadır. Burası
                     şibh-i cezirenin en dar kısmını teşkil eylediğinden
                     sefâin-i harbiye üç taraftan her yeri top ateşi altına
                     almış ve bu suretle zemini hazırladıktan sonra
                     sahile bilhassa Tekeburnu cihetinden asker ihraç
                     eylemişlerdir. Karaya çıkan düşman askeri artık
                     zî-hayat (canlı) bir mahluka tesadüf edemeyeceğini
                     zanneder, sefâin-i harbiyeleri(nin) ateşinin
                     tesirinden o derece emin bulunurken karşılarında
                     pek şedîd (şiddetli) bir mukavemete ve pek keskin
                     süngülere tesadüf etmişlerdir. İngiliz ve Fransızlar
                     bu mukavemet karşısında mütemadiyen takviye
                     kıtaâtı alarak Kirte’ye doğru ilerlemeğe teşebbüs
                     etmişler ve daimî taarruzlarıyla Kirte kasabasına
                     epeyce yaklaşmışlardı. Fakat kahraman askerimizin
                     hamâset ve besâleti burada dahi kendini göstermiş
                     ve mukabil bir taarruzla düşman Kirte’den
                     uzaklaştırılmıştır. Bugün Seddülbahir’de İngiliz ve
                     Fransızlar altı kilometre tûl (uzunluğunda) ve ona
                     yakın arzda (genişlikte) bir parça arazi üzerinde
                     saplanmış duruyorlar. Buradan bir hatve (adım) bile ilerlemek kâbil olmayacağını anladıkları içindir ki yukarıdan Kocaçimen
                     Tepesi’ni ele geçirerek hâkim bir mevki‘ elde etmeğe ve arkadan taarruz eylemeğe teşebbüs eylemişler, fakat bu teşebbüslerinde
                     hezimet-i kâmileye uğramışlardır…”
                                                                                                                     Sabah, 01.09.1915








                      “800 kilometrekarelik yarımadanın ancak 45 kilometrekaresini işgal eyleyebildiler”
                      Tasfir-i Efkâr, “Dört Aylık Kanlı Muharebelerden Sonra Çanakkale’de Ne Kazanabildiler?” manşeti ve “İngiliz ve Fransızlar
                      dört aylık müthiş harplerden ve kanlı zâyiâttan sonra Gelibolu Şibh-i Ceziresi’nin ancak (yirmidebir)ini işgal edebilmişlerdir”
                      spotuyla birlikte bölgenin çeşitli haritalarını yayınlar. Haritaların altında ise şunlar yazmaktadır: “Düşmanlarımızın dört
                      aydan beri Seddülbahir mıntıkasında tutunabildikleri saha ile bugünkü hatt-ı harplerini ve bizim de hutût-ı müdafaamızı
                      gösterir mufassal harita / Gelibolu Şibh-i Ceziresi’nin umûmî haritası ile düşmanların dört ay zarfında gerek (Arıburnu’nda)
                      gerek (Seddülbahir) mıntıkasında işgal edebildiği sahaların umum şibh-i cezireye nisbeten ne kadar dar olduğunu gösterir
                      harita / Çanakkale’de düşmanlarımızın (Arıburnu) ile ahîren asker ihraç ettikleri (Anafarta)lar cephesinde bugünkü vaziyet-i
                      umûmiye-i harbiye ile işgal eyledikleri sahaları gösterir mufassal harita.”
                      Gazete alt spotlarda da bölgenin yüzölçümüyle ilgili şu bilgiyi verir: “Gelibolu Şibh-i Ceziresi’nin mesâha-i sathiyesi: (800)
                      murabba‘ kilometre (kilometrekare) / Düşmanlarımızın işgal eylediği sahaların umumu ancak (45) murabba‘ kilometre
                      (kilometrekare) – Arıburnu ve Anafarta’da (25) kilometre, Seddülbahir’de (20) kilometre.”


                      “Sadece Azmak Dere’nin şimalinde 3.400 ceset bıraktığı sayılmıştır”
                      “Çanakkale’de Düşman Zâyiâtı (Kayıpları)” başlıklı haberde Anafartalar Muharebesi hakkında şunları yazar: “Çanakkale
                      17 Ağustos (30 Ağustos 1915) – Askerimizin yeni bir mucize-i besâlet ve şecaatine masdar olan (yiğitlik ve kahramanlık
                      mucizesine sahne olan) son Anafartalar Muharebesi’nde düşmanın düçar olduğu zâyiâta dair dün icmalî bir fikir
                      verebilmiştim. İngiliz ve Fransızların bu son günlerde düçar oldukları zâyiâtın dehşeti gittikçe tezahür ediyor (ortaya
                      çıkıyor). Yalnız (Azmak) Dere’nin şimalinde vukû bulan
                      muharebede bir alayımızın cephesinde düşmanın bıraktığı
                      ceset yekûnunun (3.400)e bâliğ olduğu ta‘dâd edilerek
                      (sayılarak) anlaşılmıştır. Halbuki bu cephe önünde düşman
                      nümayiş taarruzu, yani nispeten hafif bir taarruz icra etmişti.
                      Hücumların şedîd olduğu noktalarda İngilizlerle Fransızların
                      ne kadar büyük zâyiâta düçar oldukları alâ-tarîki’’l-kıyâs
                      derhal anlaşılır.”
                                                     Tasfir-i Efkâr, 31.08.1915



                                                                            408
   403   404   405   406   407   408   409   410   411   412   413