Page 406 - Basında Çanakkale Zaferi 1915
P. 406

KARA SAVAŞLARI /
                                                                         Basında
                                KAYACIK AĞILI                       ÇANAKKALE
                                VE BOMBASIRTI MUHAREBELERİ                                                        Sabah, 31 Ağustos 1915
                                                                          ZAFERİ
                                                                          1915-1916

                             “Son günlerin kanlı mücadelelerine sahne olan Anafartalar Cephesi, haritada görüleceği veçhile,
                                              Arıburnu’nun şimalinde, altı-yedi kilometre uzunluğundadır”


                     “Düşmanın 10 bin kayıp verdiği Anafartalar’ın mufassal haritası”
                     Tasfir-i Efkâr, Gelibolu Yarımadası’nda, Anafartalar’da cereyan eden muharebe alanlarını
                     detaylı bir şekilde gösteren haritayı “(Anafarta)larda Düşman Yine Makhûr! (Bozgun)”
                     başlığıyla yayınlar. Haritanın altında ise “Bu defa Çanakkale’de düşmanlarımızın
                     yeniden tasaddî ettikleri şedîd ve muannidâne hücumlar neticesinde yeniden (10.000)
                     kişilik zâyiât vermek suretiyle def‘ ü tard olundukları (Anafarta)lar cephesinin mufassal
                     haritası” ibaresi yer almaktadır.
                     Gazete, şu yorumda bulunur: “(…) Düşmanın son üç gün zarfında yaptığı anûdâne
                     (inatçı) hücumların uğradığı akıbet, kıtaât-ı mansûremizin (galip gelen birliklerimizin)
                     şecaat ve fedakârlığına güvenmekte haklı olduğumuzu ispat etmiştir.
                     15 Ağustos tarihli tebliğ-i resmîye nazaran düşmanın, haritamızda mevkileri gösterilmiş
                     olan (Azmakdere) ve (Kireçtepe) sırtı arasındaki sahada mağlup ve münhezim edildiği
                     (yenilip bozgununa uğratıldığı) anlaşılmaktadır. İngilizlerle Fransızlar (Anafarta)lar
                     havalisine çıkmağla aylardan beri uğradıkları azîm ve kanlı zâyiâtı artırmış olmaktan
                     başka bir şey yapamamışlardır ve Allah’ın inayeti, şecî‘ (yiğit) askerlerimizin besâleti
                     (kahramanlığı) ile başka bir şey yapamayacaklardır da.”

                     “Siperlerimize giren düşman kuvvetleri süngüden geçirilmiştir”
                     Savaşın 299. gününde yayınlanan “Tebliğ-i Resmî” şöyledir:
                     “16 Ağustos 331 (29 Ağustos 1915) tarihiyle Karargâh-ı Umûmî’den tebliğ olunmuştur:
                     1-Çanakkale cephesinde: Düşman 13 ve 14 Ağustos’ta (26 ve 27 Ağustos 1915’te)
                     (Anafartalar) mıntıkasında yaptığı taarruzlarını 15 (28) Ağustos’ta da tekrar etmiştir.
                                                                Düşmanın, bu son üç günlük taarruzları
                                                                hassaten muannidâne (inatçı) bir surette
                                                                cereyan etmiş ve neticede kâmilen
                                                                ve zâyiât-ı azîme ile tard edilmiştir.
                                                                Merkezde bazı siperlerimize girmiş olan
                                                                düşman kuvvetleri mukabil hücumlarla,
                                                                cümlesi süngüden geçirilmek suretiyle
                                                                mahv edilmişlerdir. Düşman, bu iki gün zarfındaki muharebâtta (10.000) maktul
                                                                vermiştir. Zâyiâtımız binnisbe (buna oranla) pek azdır. Tayyarelerimiz düşman
                                                                mevâziiyle ordugâhlarına tesirli bombalar atarak bu muharebeye iştirak ettiler…”
                                                                                                               Tasfir-i Efkâr, 30.08.1915




                      İşte tüm yönleriyle kanlı mücadelelere sahne olan Anafartalar Cephesi…
                      Çoğunlukla fotoğraf ve çizim gibi görsel unsurlar yayınlamayan Sabah, “Anafartalar ve Arıburnu” manşetiyle yayınladığı
                      haberinde, bölgenin haritasını ve şu bilgiyi neşreder: “Anafarta ve Arıburnu cihetlerinde görülen ince siyah çizgi düşman
                      hutûtunu (hatlarını), kalın çizgi de Osmanlıların mevâzi‘ini (mevzilerini) göstermektedir. Onlardan gayri, siyah noktalarla
                      gösterilen hutût (hatlar) düşmanın püskürtüldüğü zaman nereye kadar ilerleyebilmiş olduğunu irâe eylemektedir
                      (göstermektedir).”
                      Bölgedeki savaşı ayrıntısıyla anlatan haberin tamamı şöyledir:
                      “Beş aydan beri pek kanlı muharebâta sahne olan Gelibolu Şibh-i Ceziresi’nde İngiliz-Fransız kuvvâ-yı müttefikası son
                      günler zarfında müthiş bir mağlubiyete uğramış ve büyük bir meydan muharebesinin bâis olacağı zâyiâtın fevkinde telefât ve
                      mecruh vermişlerdir. Filhakika evvelki gün Karargâh-ı Umûmî’den verilen tebliğ-i resmîde düşmanın 13, 14 ve 15 (26, 27 ve
                      28) Ağustos’ta Anafartalar mıntıkasında yaptığı pek muannidâne (inatçı) ve şedid (şiddetli) taarruzların kâmilen def‘ edildiği
                      ve mukabil hücumlarımızla düşman kuvvetlerinden birçoğunun süngüden geçirilerek mahv edildiği bildirilmekte, yalnız son
                      iki gün zarfında düşmanın on bin maktul verdiği tebliğ edilmekte idi. Milli Ajans tarafından tebliğ edilen bir telgrafname,
                      tebliğ-i resmîyi ikmal ederek düşmanın yirmi binden fazla zâyiâtı bulduğunu bildirmektedir.
                      Son günlerin bu hûnîn mücadelâtına (kanlı mücadelelerine) sahne olan Anafartalar cephesi yukarı(daki) haritada görüleceği
                      veçhile Arıburnu’nun şimalinde, altı-yedi kilometre tûlündedir (uzunluğundadır). Anafartalar iki kısım olup Küçük
                      Anafarta kısmı binnisbe (nisbeten) daha düz bir ovayı muhtevi bulunmak hasebiyle İngiliz kuvvâsı (kuvvetleri) bu cihetten
                      ilerlemeğe çalışmış ve pek büyük hazırlıklardan sonra karaya çıkarılan İskoçyalı en muallem (eğitimli) İngiliz askeri Anafarta
                      ovası tarikiyle hareket-i taarruziyeye bed’ eylemişti (başlamıştı). Bidâyette İngilizler, haritada görüldüğü veçhile bir miktar
                      ilerleyebilmişlerse de kahraman askerimizin pek fedakârâne hücumları ve mütekabil taarruzları üzerine mevkilerinde sebat
                      edememişler ve iki-üç bin telefât, külliyetli mecruh vererek çekilmişlerdi. İşte İngiliz kuvvâsı bu kaybettikleri mevzileri
                      istirdâd etmek (geri almak) ve bu cihetten ilerlemeğe sa‘y eylemek (çalışmak) için Ağustos’un onüçüncü günü kuvvâ-yı
                      külliye (büyük kuvvetler) ile şedîd bir taarruzda bulunmuş ve malum olan akıbet-i müdhişeye (müthiş sona) uğramıştır.
                      Haritamızın daha aşağısında Arıburnu gurubu ve burada iki ordunun aldıkları vaziyet gösterilmektedir. İngiliz ve Fransız
                      kuvvâ-yı askeriyesi (askerî kuvvetleri) burada evvela bir miktar ilerlemiş ve matmah-ı nazarları olan Kocaçimen Tepesi’ne
                      iyice yaklaşmıştı. Fakat daha İngilizlerin ihracını (çıkartmasını) müteakip kahraman kıtaâtımız pek besâletkârâne (yiğitçe)
                      hücumlarla düşmanı Kurtderesi’nden geri sürmüş ve her adımda başka bir kahramanlık göstererek İngilizleri sahilin pek
                      yakınına kadar tard etmişlerdir. Düşmanın eski cephesi ile bugünkü cephesi tetkik edilirse o zaman askerimizin burada
                      gösterdiği havârik-ı celâdet tezahür eder. Uzun müddetten beri İngilizler bu müşkil mevkilerinden kurtulup bir hatve (adım)
                      ileri atamıyorlar. Ve en ziyade bu müşkilattır ki düşmanı başka mahalde, Anafartalar cihetinde muvaffakıyet aramağa sevk
                      etmiş, fakat burada dahi son mağlubiyet-i müdhişeleri ile bir daha bellerini doğru(l)tamayacak bir hale gelmişlerdir.
                      Askerimizin bu aşk-ı vatanperverâne ve azm-i celâdetkâranesi karşısında düşmanın külliyen izmihlale uğrayacağı (bütünüyle
                      yok olacağı) şüphesizdir.”
                                                                                                                   Sabah, 31.08.1915

                                                                            406
   401   402   403   404   405   406   407   408   409   410   411