Page 306 - Basında Çanakkale Zaferi 1915
P. 306
Basında
OSMANLI ÇANAKKALE
BEYANATLARI Tasfir-i Efkâr, 22 Haziran 1915
ZAFERİ
1915-1916
“Queen Elizabeth süper dirednotu Boğaz’dan ayrılmağa mecbur kalmıştır”
Çanakkale Kumandanı Esad Paşa:
“Askerlerim vaziyetin hakimidirler”
“Kumandan Esad Paşa’nın Beyanatı” başlıklı haber şöyledir:
“Balkan Muharebe-i Zâ’ilesi esnasında Yanya Kal‘ası’nın Kahraman
Müdafii olan Esad Paşa’nın, Macarca (Azeest) gazetesinin
Çanakkale’deki muhabir-i mahsusuna beyanat-ı âtiyede
bulunduğu Fraye Prese gazetesinde okunmuştur: ‘… Muharebât-ı
hâzırada en mühim mesele mühimmat meselesidir ki, biz bu
hususta pek zenginiz. Levazım umûru, intizam-ı tâmm ile idare
edilmektedir. Çanakkale Muharebâtı son derece şedîd bir tarzda
cereyan etmektedir. Biz çok kereler fişenk yakmaksızın, süngü
muharebâtına giriyoruz. Askerlerim, Çanakkale Muharebâtı’nda
vaziyetin hâkimidirler. Bu muharebât neticesinde, İngiliz
efradına, ya elimizde kalmak veyahut bir an evvel firar etmekten
başka imkan kalmıyor. İngiliz sefine-i harbiyeleri sahillerimizi
bombardıman etmek suretiyle, kendi askerlerinin kuvve-i
ma‘neviyelerini takviyeye çalışmaktadırlar.”
Tasfir-i Efkâr, 22.06.1915
Emden Kruvazörü Süvarisi von Mücke:
“Çanakkale’nin zorlanmasıyla İstanbul’un zabtı mümkün değildir”
“Emden Kahramanı von Mücke’nin Beyanatı” üst başlıklı haberde
“Çanakkale Gayr-i Kâbil-i Teshîrdir (Ele Geçirilemez)” spotuyla
Emden Kruvazörü’nün İkinci Süvarisi Yüzbaşı von Mücke’nin News
Viener Tagblat muharririne verdiği beyanat yayınlanır:
“Çanakkale’nin zorlanması ve İstanbul’un zabtı gayr-i mümkündür.
Türkler mükemmel asker olup parlak bir surette harp eylemektedirler.
Gelibolu’da Türklerin Müttefikîne karşı icra eyledikleri harekât
bidâyette şüphesiz müşkil idi. Zira İngilizler bütün o havaliyi ağır
toplarının ateşi altında bulunduruyorlardı. Fakat vaziyet tahte’l-
bahrlerin zuhuru ile birdenbire tebeddül eylemiştir.
Bir hafta zarfında İngilizler dört sefine kaybettiler. Fransızların
(Kazanblanka) torpil gemisi ile henüz ismi malum olmayan diğer bir
sefineleri batmıştır. Diğer birtakım düşman gemileri de meydandan
kaybolmuştur. İngiliz ve Fransız sefinelerinin tekrar hücuma teşebbüs
etmekten içtinap eyleyeceklerini zannediyorum.
Türklerin maksad-ı aslisine yani ihraç kuvvetini mahv u fenâ etmeğe
gelince: Bu da icra edilmek üzeredir. İngilizlerle Fransızlar ihraç
mahallinde kâbil-i şürb (içilebilir) suya malik olmadıklarından
beraberlerinde su getirmeğe ve suyu nakliye vapurlarıyla tedarike
mecburdurlar. Fakat tahte’l-bahrlerin faaliyeti üzerine su nakliyatı
tamamen munkati‘ (kesilmiş) olacaktır. Bu takdirde düşman derhal
Türklere teslim olmağa mecbur kalacaktır. Zira (60.000) kişiyi
mütecaviz olan bir ihraç kuvvetinin vapurlara irkâbı (bindirilmesi)
birkaç güne mütevakkıf (bağlı) olduğundan bu müddet zarfında
nakliye sefâini Türklerin ateşine maruz kalacaklardır.
Büyük bahriye topçularının pek çabuk aşınmakta olduklarını da
ilave eylemek lazımdır. İngilizlerle Fransızların bidâyet-i harekâtta
(harekâtın başlangıcında) ağır toplarıyla mecnunâne ateş etmiş
olduklarından efvâh-ı mezkûrenin ekserisi gayr-i kâbil-i istimal bir
hale gelmiştir.
İşte bu sebebe binaedir ki, ‘Queen Elizabeth’ süper dirednotu
Boğaz’dan müfârakata (ayrılmağa) mecbur kalmıştır. Buna mukabil
Osmanlıların Çanakkale’de yalnız bir topu düçar-ı hasar olmuştur ki,
o da tamir edilmiştir. Mühimmata gelince: Türkiyâ lüzumundan fazla
mühimmata maliktir.”
Tasfir-i Efkâr, 12.06.1915
Denizin dibine bir düşman gemisi daha…
Karagöz, savaş boyunca her olayı karikatürle ifade edip, Türkiye’ye müjdeler ulaştırmayı sürdürür:
“Karagöz – Hacivat, Hacivat! Şöyle yanıma gel de gör. Kahramanlarımız, denizin dibine bir düşman gemisi daha gönderdiler.
Hacivat – Bu gayrete gemi mi dayanır a Karagöz?”
Karagöz, 15.05.1915
306