Page 200 - Basında Çanakkale Zaferi 1915
P. 200

Basında
                                SULTAN MEHMED REŞAD’A               ÇANAKKALE
                                GAZİ ÜNVANI VERİLİYOR                                    İkdam, Sabah, Tanin, Tasfir-i Efkâr, 28 Nisan 1915
                                                                          ZAFERİ
                                                                          1915-1916


                                               “İmam, Gazi ünvanını zikrettiği an, 21 pare top atışı yapıldı”



                                                  Gazi unvanı ilk kez 30 Nisan 1915 Cuma hutbesinde okundu
                                                  1 Nisan tarihli Sabah, birinci sayfasının tamamını, Sultan Mehmed Reşad’a verilen Gazi unvanı
                                                  verilmesine ve bu unvanla ilk Cuma hutbesinin okunmasına ayırır: “… Dünkü Cuma günü
                                                  Ayasofya Cami-i Şerifi’nde okunan … hutbede Şevketmeap Efendimiz Hazretleri’nin unvan-ı
                                                  şevketleri o suretle yâd ve tilavet edilmiş ve bu münasebet-i mübeccele ile selamlık resm-i âlisi,
                                                  tafsilatı zîrde görüleceği üzere, fevkalâde mükemmel ve muhteşem olmuştur. (..)
                                                  Bu merâsim-i âliye ve fevkalâdeyi temaşa etmek ve bilhassa dîdâr-ı Hazret-i Hilafetpenahîyi
                                                  rü’yet (görmek) ile karîrü’l-ayn (memnun) mübahat olmak maksadıyla şehrimiz ahaliden erkek,
                                                  kadın, çocuk, yüzlerce halk daha öğleden evvel güzergah-ı Hümâyûna tesadüf eden Soğukçeşme,
                                                  Ayasofya ve Sultanahmed cihetlerine şitap etmişler (koşmuşlar) ve oralarını hıncahınç,
                                                  geçilemeyecek bir surette doldurmuşlardı.”
                                                  Ayasofya’ya gelen Sultan Reşad, hutbeyi burada dinleyip Cuma namazanı protokol ile birlikte eda
                                                  eder. Hutbeyi Hatip İmam-ı Evvel-i Hazret-i Hilafetpenahî İsmail Hakkı Efendi Hazretleri okumuş
                                                  ve imam “(Gazi) unvan-ı celilini ilk zikrettiği anda Cami-i Şerife mücavir, münasip bir mahalde ahz-ı
                                                  mevki eylemiş (yerleşmiş) bulunan topçu bataryaları (21) pare top endaht etmiştir (atmışlardır)…”
                                                                                                                       Sabah, 01.05.1915







                      Gazilik Fetvası
                      28 Nisan tarihinde yayınlanan tüm gazetelerde yer alan “Gazilik” fetvasının
                      tam metni ise şöyledir:
                      “el-Gâzi Sultan Mehmed Hân-ı Hâmis Hazretleri Fetevâ-yı Şerîfe suretidir
                      Halife-i Resûl-i rabbu’l-ibâd halled’allâhu Teâlâ Hilâfetehû ilâ yevmi’t-tenâd
                      Sultan Mehmed Reşad Hân-ı Hâmis Efendimiz Hazretlerinin bu defa şer‘an
                      vukû‘ bulan sefer-i hümâyûn-ı nusret-makrûn-ı meserret-meşhûnlarında
                      bi-hulûsi’l-bâl teçhiz ve irsâl buyurdukları asâkir-i İslam nasara-hüm’ullâhu’l-
                      melukü’l-allâm düşman-ı dîn ü millet olan kavim ile cihâd fî-sebîlillâh-i
                      Teâlâ azze şânuhû niyet-i hâlisasıyla muhârebe ve mukâtele etmeleriyle
                      “Men cehheze gâziyen fî-sebilillâhi fe-kad gazâ” hadis-i şerifi(nin) mantuk-ı
                      münîfi üzere Halife-i Müşarünileyh Efendimiz Hazretlerinin Gazi oldukları
                      şer‘an mütehakkık olmağla cemî‘ evâmir ve mehâfil ve menâbirde, husûsen
                      hutbelerde Gazi unvanıyla nâm-ı nâmî-i şâhâneleri tavsif ü tilâvet olunmak
                      meşrû‘ ve müstahsen olur mu? el-Cevap: Olur.”
                      Ketebehü’l-fakîru ileyhi Teâlâ Hayri bin Avni el-Ürgübî üfiye anhümâ

                      “Düşmandan üç makineli tüfek ganimet alındı”
                      Sabah gazetesi, Sultan Mehmed Reşad’a “Gazi” unvanı verilmesini “Padişah-ı Gazi 1331” başlığıyla verir ve bunu
                      Çanakkale’de karaya çıkmak isteyen düşmanın püskürtülmesinde elde edilen başarıyla bütünleştirir. Sadaret Makamı’nın
                      konuya ilişkin tezkeresi, 28 Eylül 1915 tarihinde Meclis-i Mebusan’da kabul edilir. Haber şöyledir:
                      “Dünkü Çanakkale Muzafferiyeti’nin yeni bir şerefle tetviç ettiği (taçlandığı) ‘Cihad-ı Mukaddes’imiz Zat-ı Hazret-i
                      Pâdişâhîye bihakkın Gazi unvan-ı mübeccelini verdiriyor.
                      Bu unvan-ı mefharetin taraf-ı Hilâfetpenâhîden kabul buyurulması hakkında vükelâ-yı fiham hazerâtı tarafından vukû‘-ı
                      arz ve istirhamın isabeti âşikardır. Tesadüfât-ı müteyemineden olmak üzere ‘Padişah-ı Gazi’ unvanı 1331 sene-i şemsiyesini
                      (şemsî yılını) gösteriyor. Şu tesadüf, mazhariyet-i padişahînin manevi bir delilidir.”
                                                                                                                   Sabah, 28.04.1915

                      Gazilik unvanına gerekçe olan hadis-i şerif
                      Tasfir-i Efkâr da Sultan Reşad’a “Gazi” unvanı verilmesini öngören fetvanın metnini , “Çanakkale Muzafferiyetleri; Halife ve
                      Hakanımızın Yevm-i Cülus ve Gazaları” başlığı ve “Padişahımız Efendimiz, “Men cehheze gaziyen fi-sebilillah fe-kad gazâ
                      (“Allah yolunda gazâ ve cihad etmek isteyen bir gàziyi donatan, bizzat gazâ etmiş gibi sevab alır.”)…” mantuk-ı münifince,
                      şer‘an ihraz-ı şeref-i gaza eylemişlerdir.”
                                                                                                             Tasfir-i Efkâr, 28.04.1915

                      Bakanlar Kurulu’nun tezkeresi
                      İkdam, birinci sayfadan “el-Gâzî Sultan Mehmed Han-ı Hâmis Hazretleri Fetevâ-yı Şerife Suretidir” manşetiyle gazilik
                      fetvasının suretini yayınlar. Devamında vilayet, müstakil liva ve kaza merkezlerine bu hususu duyuran telgrafın metnini
                      yayınlayan gazete, ardından da Bakanlar Kurulu’nun bu yöndeki mazbatasının metnine yer verir.
                                                                                                                   İkdam, 28.04.1915


                      “Sevgili Halifemize ‘Gazi’ unvan-ı mefhareti”
                      “Sebîl-i Hakk’ta cihad ile ihraz-ı muzafferiyât eyleyen Halife-i Müslimîn Efendimiz Hazretlerinin nam-ı me’âlî-
                      ittisaâflarına ‘Gazi’ unvan-ı mefharetinin izafesine dair bir fetevâ-yı şerîfe sâdır olmuş ve mucibince irade-i seniyye
                      şeref-müteallik buyurulmuştur.
                      ‘Gazi’lik unvanının nam-ı nâmî-i şehriyarîleriyle şeref-yâb-ı iftihar olmasını ebedî bir alâmet-i yümn ü zafer
                      addiyle izhar-ı sürur ve tebrîkât ederek, fetevâ-yı şerife suretini ber-veçh-i âti teyemmünen (uğur sayarak) sahife-i
                      tevkîre derç ediyoruz…”
                                                                                                                   Tanin, 28.04.1915

                                                                            200
   195   196   197   198   199   200   201   202   203   204   205