Page 434 - Basında Çanakkale Zaferi 1915
P. 434

Basında
                                                                    ÇANAKKALE
                                KARA SAVAŞLARI                                                                       Tanin, 16 Eylül 1915
                                                                          ZAFERİ
                                                                          1915-1916


                                            “Askerlerimiz, geceleyin düşman siperlerine el bombaları atıyorlar”



                       “Düşman lağımı patlatılıp lağımcıları telef
                       edilmiştir”
                       “Tebliğ-i Resmî” şöyledir:
                       “2 Eylül 331 (15 Eylül 1915) tarihiyle Karargâh-ı
                       Umûmî’den tebliğ olunmuştur:
                       1-Çanakkale cephesinde: Vaziyette tebeddül
                       (değişiklik) yoktur. (Anafartalar)da 1 Eylül (14
                       Eylül) gecesi keşif kollarımız cür’etli baskınlarıyla
                       perakende (dağınık) düşman kuvvetlerini taciz
                       ve firara mecbur eylemişlerdir. Seddülbahir’de
                       sağ cenahta düşman lağımına karşı tarafımızdan
                       kazılan lağım patlatılarak düşman lağımı tahrip
                       edilmiş ve düşman lağımcıları itlaf edilmiştir.
                       Sol cenahta zikzak siperler inşa etmekte olan
                       düşman efradı tarafımızdan atılan bombaların
                       tesiriyle telefâta uğratılarak siper inşası men
                       edilmiştir. Bu cenahta iki düşman bataryası
                       topçu ateşlerimizle iskât olundu. 31 Ağustos’ta
                       Boğaz sahil bataryalarımız (İlyas Burnu)
                       civarındaki düşman kıtaâtını, Tekeburnu’ndaki
                       iskeleyi, Seddülbahir’i ve bundan başka
                       piyadelerimize ateş açan Hisarlık’daki düşman
                       bataryalarını müessir bir surette ateş altına
                       almıştır. Bu ateşlerin düşman kıtaları üzerine
                       iyi tesir yaptığı tarassut edildi (gözlendi).
                       Hisarlık’daki düşman bataryası ateşini kesti.
                       1 Eylül’de bu bataryalarımız Seddülbahir
                       İskelesi civarında müçtemi‘ düşman topçularını
                       ateşleriyle dağıtmışlardır.
                       2- Sair cephelerde şâyân-ı iş‘âr (bildirilmeye
                       değer bir) tebeddül (değişiklik) olmamıştır.”


                       “Askerlerimiz, geceleyin düşman siperlerine el
                       bombası atıyorlar”
                       “Çanakkale’de” haberinde ise Rumeli
                       muhabirinden özetle şunlar naklediliyor:
                       “Anafartalar cephesinden çıkarılan keşif
                       kollarımız tesadüf ettikleri düşman askerine
                       bi’l-hücum kısm-ı a‘zamını itlaf, diğerlerini firara icbar ederek hayli tüfenk ve kazma ve sair edevât-ı harbiye iğtinâm
                       eylemişlerdir. (…) Seddülbahir’de kahraman askerlerimiz geceleyin düşman siperlerine yaklaşarak attıkları bombalarla
                       düşmana zâyiât verdirmişlerdir...”

                       İngilizler niçin Roma usulü Kalang nizamıyla hücum edip toplu talim yapıyorlar?
                       Muhabir-i muhsûsumuzdan: Anafartalar’da İngilizlerin yeni usul ta‘biyeleri Roma devrinden kalma (Kalang) nizamında
                       hücumları, topçu ateşlerimiz altında yanaşık nizamda talim yapmaları; İngilizler Anafartalar’da ilk günlerdeki taarruzlarında
                       mümkün olduğu kadar ateşlerimizden tehaffuz (korunma) çaralerini ararken sonraları bu tedbirden vazgeçip toplu kıt‘a
                       halinde Roma devrinden kalma (Kalang) nizamında taarruz ve hücuma teşebbüsleri bütün bu cephedeki zabitanımızı bu
                       sakîm ve telefâtı müeddî yeni İngiliz ta‘biyesine karşı hayretlerde bırakmıştır. Topçu ateşlerimiz altında tamamıyla eriyen
                       bu toplu nizam ta‘biyesinin vehametini günlerce cereyan eden muharebede düşmanın anlayamaması ve bu hareketlerinde
                       devam eylemesi hiçbir suretle tefsir edilemiyordu. Yeni alınan esirlerin teessüflerle verdikleri izahat bu şüpheyi halletti.
                       Meğer düşman ilk günkü taarruzlarındaki adem-i muvaffakıyeti ve mukabil taarruzlarımızla elde ettikleri araziyi terke
                       mecbur olmalarını meçhul arazide dağınık nizamda kuvvet sevk etmelerine ve bu kuvveti layıkıyla idare ve inzibat altına
                       alamadıklarına haml etmişler (yüklemişler) ve bu sebeple müteakip günlerde toplu nizamda harekete mecbur kalmışlardır.
                       (...) Şimale doğru hat uzatmanın acısını İngilizler yakında bütün fecaatıyla anlayacaklardır. Kıymeti olmayan bu hattı
                       istedikleri kadar, daha isterlerse Saros körfezine kadar uzatsınlar, emin olsunlar ki her uzanan kolları Anafartalar’da olduğu
                       gibi felce uğramış kol gibi bükülüp kıvırılacak ve inayet-i Hakk’la askerlerimiz şecî‘ ve yıkılmaz göğüsleri karşısında daima
                       boyun eğip yine sahillere döküleceklerdir. Havalar biraz bozulsun, deniz taşsın, ol zaman İngiliz tebliğ-i resmîleri bu
                       muhtelif mevkilere erzak, su, cephane ve imdat kıtaâtı îsâlindeki (yardım birlikleri göndermedeki) müşkilattan dem vurmağa
                       başlayacak ve bu uzanma muvaffakıyetindeki akâmeti daha ziyade anlayacaklardır.”
                                                                                                                     Tanin, 16.09.1915


                      Türk askerleri, binlerce el bombasıyla karşı saldırıya geçti
                      The Graphic, Türk askerlerinin Avustralya siperlerine el bombasıyla gerçekleştirdiği saldırının temsilî resmini, “Gelibolu’da:
                      Genel İlerleme Sonrasında Avustralyalılar Tarafından Ele Geçirilen Bir Sipere Yönelik Türk Karşı Saldırısı” başlığıyla veriyor
                      ve altına şunları yazıyordu: “Avustralya kuvvetlerinin yanında bulunan bir gazeteci şöyle yazıyor: 6 Ağustos’ta Gelibolu
                      Yarımadası’nda başlayan genel ilerlemeden sonra Avustralyalılar, 4 Türk siperini ele geçirdiler. Ertesi sabah Türkler, gün
                      içinde sıklıkla tekrarlanan, şiddetli bir karşı atağa geçtilerse de her seferinde geri püskürtüldüler. Birçok kez, Türklerin ateş
                      hattındaki siperlere yaklaşmaları sırasında çok şiddetli bir şekilde sıkıştırıldık. Beraberlerinde çantalara doldurulmuş binlerce
                      el bombası taşıyorlardı.”
                                                                                                              The Graphic, 30.10.1915

                                                                            434
   429   430   431   432   433   434   435   436   437   438   439