Page 396 - Basında Çanakkale Zaferi 1915
P. 396
Basında
KARA SAVAŞLARI / ÇANAKKALE
2. ANAFARTALAR MUHAREBESİ Tanin, 23 Ağustos 1915
ZAFERİ
1915-1916
“Osmanlı askerleri süngülü asker muhafazasında münâvebe ile şehir dahilinde gezdirilmiştir”
“Bomba Yerine Beyanname Atıyorlar”
Tasfir bu manşetle yayınladığı haberi
“beyanname”de yer alan bir fotoğrafı şu altyazıyla
basar: “İngilizlerin, tayyareleriyle attıkları
beyannamelerde bahsettikleri ve sözde Osmanlı
esirlerini eğlendirmek için tertip eylediklerini
söyledikleri sâzendeleri musavvir (betimleyen)
resim.”
Tasfir-i Efkâr, 23.08.1915
Tebliğ-i Resmî: “Düşman
Anafartalar’da taarruza başlamıştır”
“9 Ağustos 331 (22 Ağustos 1915) tarihiyle Karargâh-ı Umûmî’den tebliğ
olunmuştur:
1- Çanakkale cephesinde: Düşman 8 Ağustos’ta (21 Ağustos’ta) karadan
ve denizden şiddetli bir topçu ateşini müteakip bir fırkadan fazla kuvvetle
(Anafartalar) cephesine taarruza başlamış ise de bu taarruz kâmilen tard
edilmiş ve düşman pek külliyetli telefât vermiştir. 3, 4 ve 7 Ağustos’taki
muharebelerde düşmandan kasaturalarıyla beraber dört yüzü mütecaviz
tüfenk, bir sandık bomba ve birçok edevât iğtinâm olunmuştur. Düşman
Arıburnu cephesinde 8 Ağustos öğleden sonra taarruza geçmek istemiş ise
de bu teşebbüs, ateşimizin altında derhal erimiştir. Seddülbahir’de mühim
bir şey olmamıştır.
2- Diğer cephelerde vaziyet gayr-i mütebeddildir.”
“Utanmaz İnsanlar”
Tanin Türk esirlerine kötü davranan İngilizler için bu manşeti atar. Ayrıca
İngilizler, Çanakkale’de bomba atmakta başarı elde edemeyince Osmanlı
askerini teslim olmaya çağıran “beyannameler” atmayı sürdürürler.
Bu durumu tüm gazeteler gibi Tanin de, Milli Ajans’ın geçtiği haberle
sütunlarına taşır. Ayrıca İngilizlerin Türk esirlere iyi davrandıklarını ileri
süren şu satırları alıntılar:
“Osmanlı üserâsı (esirleri) Kahire’den birkaç mil uzak(ta bulunan) (Mî‘âdi)
nam mahalde gayet muntazam ve müferrah bir bahçede ikamet ediyorlar.
Üserâ-yı merkûme (anılan esirler) fevkalade rahat olup ikamet eyledikleri
kârgir daire gayet havadardır. Elektrik ile tenvir edilmiş (aydınlatılmış)
ve hıfzu’s-sıhhaya muvafık bulunmuş olduğu gibi her biri için ayrı ayrı
yataklar da tahsis edilmiştir. (…) Üserâ-yı merkûme, âdet-i milliyeleri
veçhile (millî adetleri üzere) sazlar ve sâzendeler tedarik ve tertip edilerek,
zamanı hoş geçirmek için 9, 10’uncu resimlerde gösterildiği üzere her
gün eğlenmektedirler. (…) Üserâ-yı merkûmeye yevmiye dört, dört
buçuk şilin i‘tâ olunmaktadır (verilmektedir). Üserânın ikamet etmekte
oldukları bahçe derûnunda küşâd ettirilen hususi dükkânda her nevi
meyve ve tatlılar ve saire ihzâr ve ehven fiatla füruht ettirilmektedir
(sattırılmaktadır)…”
Oysa gerçek tersidir. Tanin İngilizlerin Mısır’daki Türk esirlerine nasıl
davrandığını, İngilizlerin elinden kaçarak gelen bir kişiden nakille
şöyle anlatır: “(…) (Osmanlı) zabitanının odalardan dışarıya çıkması
memnû‘dur. Yalnız bir defa iki gün devam etmek üzere zabitan
etrafı kapalı, tek pencereli bir hastahane otomobiline irkâb edilerek
(bindirilerek) süngülü asker muhafazasında münâvebe ile şehir dahilinde
gezdirilmiştir. Güya tenezzühten ve hakikatte teşhirden ibaret olan bu
seyir esnasında otomobil hiçbir yerde tevakkuf etmeyerek (durmayarak)
yine çilehanelerine iade edilmiştir. (…)”
Tanin, 23.08.1915
Gelibolu’da esir düşen Türkleri, Kahire sokaklarında yürüttüler
İngilizler, Çanakkale’den Mısır’a getirdikleri Türk esirleri Kahire sokaklarında yürütürler. War News böyle bir fotoğrafı,
“Avustralyalıların refakatinde: Kahire’de uygun adımla yürütülen Alman ve Türk mahkumlar” başlığıyla yayınlar. Fotoğrafın
altında ise şunlar yazmaktadır: “Çanakkale Boğazı’ndan gelen Alman ve Türk esirlerinin görüntüsü, Kahire halkına, Churchill’in
Dundee’de anlattığı uzun soluk zafer yaklaşımı hakkına fikir veriyordu.” “Bu savaştaki gibi bir zafer hiç görülmedi.” “Mısır’a yeni
ulaşan Türk esirler, Gelibolu Yarımadası’ndaki muharebede verilen Osmanlı kayıplarının oldukça ağır olduğunu gösteriyor…”
The Illustrated War News, 09.06.1915
396