Page 136 - Basında Çanakkale Zaferi 1915
P. 136

Basında
                                18 MART                             ÇANAKKALE
                                ZAFERİ                                                                              İkdam, 24 Mart 1915
                                                                          ZAFERİ
                                                                          1915-1916


                         “Gelecekleri varsa görecekleri de var” sözünün hem denizi, hem de karayı şâmil olduğunu beyan eyleriz”



                                                               “Gelecekleri varsa, görecekleri de var”
                                                               Sabah, “Vaziyet-i Askeriye” başlıklı yorum bölümünde şunları yazıyor:
                                                               “… Her halde Çanakkale haricindeki mıntıka-i bahriyede müteaddit zırhlı
                                                               saklayan ve bunlara yenilerini iltihak ettiren düşmanlarımızın muhacemât-ı
                                                               cedîdede (yeni saldırılarda) bulunmaları bizce evvelden muntazar (beklenen)
                                                               bir hareket olup, bu babda diyeceğimiz şey, 5 Mart muharebesinden evvelki
                                                               sözümüzün tekrarından –yani ‘Gelecekleri varsa görecekleri de var’ kelam-ı
                                                               meşhurundan– ibarettir. Bir defa geldiler, gördüler, ikinci defa gelirlerse yeniden
                                                               görürler.
                                                               Düşmanlarımızın Bozcaada’da ve diğer cezâyirde asker cem‘ etmekte (toplamakta)
                                                               oldukları hakkında arasıra vârid olan telgrafnamelere gelince: Bunlar hakkında
                                                               da ‘Gelecekleri varsa görecekleri de var’ sözünün hem denizi, hem de karayı
                                                               şâmil olduğunu beyan eyleriz. Boğaz istihkâmlarına karadan yaklaşmak,
                                                               düşmanlarımıza denizden vukû bulan teşebbüslerinin birkaç misli zayiata ve daha
                                                               büyük bir mahcubiyete mal olacağını, şayet böyle bir teşebbüste bulunurlarsa,
                                                               vukuat ispat eyleyecektir. Bu muharebenin Osmanlılarca her ihtimal nazar-ı itibara
                                                               alınarak ihtiyâr edilmiş olduğunu 5 Mart tecrübesi muhasımlarımıza gösterdi…”
                                                                                                                       Sabah, 24.03.1915

                    “Türkler, karadan torpil atan cihaza sahip”
                    İkdam, “Cihad-ı Ekber” bölümünde “Düşmanın Tehlikeli Mevkii” başlığı altında bir habere
                    yer veriyor: “Berlin 22 Mart- Daily News gazetesinin Bozcaada muhabiri Çanakkale’de İngiliz
                    ve Fransız donanmaları için en tehlikeli vazifenin henüz başladığını beyan ve itiraf etmektedir.
                    Çanakkale ve karşı sahilde istihkâmâtının bombardıman edilmesi için bir mevki bulununcaya
                    kadar filo sahil bataryalarının ateşine maruz kalmak mecburiyetini hisseyliyor. Türklerin karadan
                    torpil atmaya mahsus cihazları(nın) bulunması da muhtemeldir. Bu cihazlar, boğazın en dar
                    yerinden geçerken sefâini bombardıman etmeğe hizmet eyleyecektir.”

                    Karaya çıkmadan olmaz
                    “Flemenklilerin Hayreti” başlıklı haber: “Müttefiklerin Çanakkale Boğazı istihkâmâtına
                    taarruzları kendileri için müsait bir netice vermemiştir. Evvelce karaya çıkarılacak asker(i)
                    hazırlamaksızın neden bu işe teşebbüs ettiklerini anlayamıyoruz.”
                                                                                         Sabah, 24.03.1915






                                                “Bataryalar vazifelerini en iyi şekilde yaptılar”
                                                Milan mahreçli ve “Osmanlı Topları” başlıklı haber: “(Korya Dellasera)nın mütehassıs-ı bahrîsi
                                                yazıyor: “İrrezistıbıl” zırhlısının ziyâ‘ı (kaybı) Osmanlı toplarının müessir ateşinden neş’et etmiştir.
                                                Kal‘a-i Sultaniye Boğazı bataryaları vazifelerini en âlî derecede ifa etmişlerdir ki müttefikler
                                                donanması hakkında aynı şey söylenemez…”
                                                                                                                       Sabah, 24.03.1915



                      Karaya oturan zırhlı
                      İkdam, birinci sayfasında Goluva’nın fotoğrafını yayınlayarak şu ibarelere yer veriyor: “Bombardıman esnasında hasar-zede
                      olduğu Fransız tebliğ-i resmîsinde beyan ve itiraf edilen ve görünüşe nazaran bu kere karaya oturduğu tahmin edilmekte
                      bulunan Fransızların (Goluva) Zırhlısı.”

                      Yeni savaş gemileri gönderiyorlar
                      “Diğerlerini Göndermişler!...” başlıklı haber: “Roma 21 Mart (A) – Müttefiklerin Çanakkale taarruzuna iştirak için diğer
                      sefâin-i harbiyeyi mevki-i harbe i‘zam eylediklerini (gönderdiklerine dair) gazeteler haberler alıyorlar.”

                      Boğaz’ı geçmek pek azim masrafları icap ettiriyor
                      “(Bove)nin Ziyâ‘ı Fransızlar İçin Pek Giran…” başlığı altında İkdam’ın yaptığı yorum şöyle:
                      “Noye Fraye Prese gazetesi (Bove) namındaki Fransız zırhlısının keyfiyet-i garkına dair neşr eylediği bir makalede diyor
                      ki: “Osmanlılar Çanakkale muharebatında pek mühim bir muvaffakıyet ihraz eylemişlerdir. (Bove) namındaki Fransız
                      saff-ı harp sefinesinin Boğaz medhalinde gark olduğunu geç vakit haber alıyoruz. Bu ziyâ‘ (kayıp) Fransızlar için pek giran
                      olacaktır.
                      Esasen (Bove) ve (Sofran) saff-ı harp gemilerinin bataryalardan atılan mermilerin isabeti ile hasar-zede oldukları evvelce
                      haber verilmiş idi. İngiltere’nin Agamemnon, Koren Valis, Dublin, Ametist ve Quen Elizabeth zırhlıları da bir daha harbe
                      iştirak edemeyecek surette hasara uğramışlardır. Dersaadet’i zapt etmek ve Rusya’nın hesabına Boğazları açmak İngiltere
                      ve Fransa için ne kadar azim mesarifâtı icap ettirmekte olduğu gün geçtikçe daha ziyade tezahür ediyor. Fransa ve İngiltere
                      hükümetleri Rusya Çarını kendi taraflarında tutabilmek için pek büyük mali fedakarlıklar ihtiyârına razı olmuşlardır.
                      İngiltere Boğazların Rusya idaresine geçmemesi için kan dökmüştü. İhtimal ki (Balaklava) ve (Sivastopol) kurbünde
                      İngilizlerin döktükleri kanlara şahit olan İngiltere’de birçok ihtiyar adamlar mevcuttur. İşte İngiltere, Rusya Çarını elden
                      kaçırmamak için, vaktiyle müdafaası uğrunda kan döktüğü davasından, an‘anâtından bile sarf-ı nazar ediyor. Şimdi
                      bu vukuât-ı maziyyeye şahit olup İngiltere’de henüz ber-hayat olan ihtiyarlar, hem-cinslerinin (Sivastopol)da boş yere
                      kanları(nın) dökülmüş olduğunu görerek kim bilir şimdi ne kadar müteessir olacaklardır…”
                                                                                                                   İkdam, 24.03.1915

                                                                            136
   131   132   133   134   135   136   137   138   139   140   141