Page 122 - Basında Çanakkale Zaferi 1915
P. 122

Basında
                                18 MART                             ÇANAKKALE
                                ZAFERİ                                                                        Tasfir-i Efkâr, 20 Mart 1915
                                                                          ZAFERİ
                                                                          1915-1916


                             “18 Mart’ın ayrıntısı: Bombardıman 7 saat sürdü, düşman 7 bin mermi fırlattı, binlerce ölü verdi”



                                                                  “Bombardıman 7 saat sürdü, düşman 7 bin mermi fırlatı, binlerce ölü verdi”
                                                                  Tasfir-i Efkâr’ın özel muhabiri Âgâh, önceki Perşembe günü kazanılan
                                                                  “Çanakkale Muzafferiyeti”nin ayrıntılarını şöyle bildiriyordu:
                                                                  “Çanakkale 6 Mart – (Gecikmiştir) Dün (Perşembe günü) sabahı hava güzel,
                                                                  deniz râkid idi. Saat on buçukta altısı önde, dördü biraz geride olmak üzere
                                                                  on düşman sefinesinden mürekkep bir filo Boğaz medhaline tekarrüp etti.
                                                                  Fedakâr tayyarecilerimiz daha evvel tayerân ederek istikşafât (keşif) icrasıyla
                                                                  donanmanın harekâtını ihbar eylemiş olduklarından mevki-i müstahkem
                                                                  düşmanın tekarrübünü muntazır bulunmakta idi. Düşman filosunun saff-ı
                                                                  harbi, soldan başlayarak sırasıyla ‘Teriumf, Agamemnon, Nelson, Quen
                                                                  Elizabeth, İndeneksibıl, Macestik’ zırhlılarından ve beş torpidodan mürekkep
                                                                  bulunuyordu. Saat onbirde sefâin-i mezkûre ateşe başladılar. Birinci hatt-ı
                                                                  harbin arkasında ikinci bir hat teşkil eyleyen Fransızların ‘Goluva, Şarlman,
                                                                  Sofren, Sen Lui’ zırhlıları da onbir buçukta endahta (atışa) iştirak ettiler.
                                                                  Saat on ikide İngilizlerin ‘İrrezistıbıl’ ve ‘Afrika’ sisteminde altı zırhlısı ile üç
                                                                  kruvazörü daha evvelki sefâine iltihak eylediler.
                                                                  Bu suretle on dokuz gemiye bâliğ olan düşman donanması(nın) ateşinin
                                                                  şiddetini bir kat daha tezyîd etti (artırdı). En ileride İngilizlerin ‘Quen
                                                                  Elizabeth’ dirednotu bulunuyordu. Sahilin Rumeli cihetinden ilerleyen iki
                                                                  Fransız zırhlısı o taraftaki bataryalarımızın müessir endahtı ile ric‘ate mecbur
                                                                  oldular ve Anadolu sahiline geçmek için dümen kırdılarsa da o cihetteki
                                                                  istihkâmlarımızdan da aynı müthiş ateşe maruz kaldılar. Büyük bir isabetle
                                                                  ateş püsküren ağır toplarımızın mermileriyle evvela bir torpido muhribi
                                                                  gark oldu. Arkasından da Fransızların ‘Bove’ zırhlısına da batmazdan evvel
                                                                  büyük çapta iki mermi(nin) isabet ettiği görüldü. Muharebe kemal-i şiddetle
                                                                  saat bade’z-zuhr (öğleden sonra) altıya kadar devam eyledi. Bataryalarımızın
                                                                  müessir mukabelesinden ‘İrrezistıbıl’ zırhlısı fena halde hasara uğramış ve
                                                                  hareket edemeyecek bir hale gelmişti. Gemi, borda topları kamilen suya
                                                                  girecek kadar sancak tarafına meyletmiş, batmak üzere bulunuyordu.
                                                                  Bu zırhlının imdadına şitâb eden (koşan) ‘Afrika’ sefine-i harbiyesi dahi
                                                                  toplarımızın muhrip ateşine maruz kalarak biraz sonra yan tarafına yatmış
                                                                  ve her iki gemi gurûbtan (günbatımından) sonra büsbütün gark u nâbûd
                                                                  olmuşlardır.  Sair düşman sefâininin kâffesine müteaddit isabetler vuku
                                                                  bulduğu suret-i kat‘iyede müşahede edilmiştir. Büyük rahnelerle (yarıklarla)
                                                                  hatt-ı harpten çıkarak Boğaz’dan firara muvaffak olan diğer bir Fransız zırhlısı
                                                                  da ancak Bozcaadaya kadar gidebilmiş, orada baş tarafından dalmak suretiyle
                                                                  o da gark olmuştur. Muharebe tamam (tam) yedi saat ve kemal-i şiddetle
                                                                  devam etmiştir. Düşman gemileri tarafından atılan yedi bin mermiye mukabil
                                                                  şehid ve mecruhlarımızın miktarı pek cüz’i olduğu gibi istihkâmâtımızın
                                                                  hasarâtı da son derece ehemmiyetsizdir. Düşmanın insanca telefâtı ise binlerce
                                                                  kişidir. Bataryalarımızın cümlesi hal-i faaliyette harbe hazır bulunmaktadır.
                                                                  Zabitan ve efradın gösterdiği bî-misal metanet, maharet ve şecaat bu müthiş
                                                                  muharebede galibiyetimizi temin eylemiştir.
                                                                  Tayyarelerimiz oraya gelen düşman tayyaresine hücum ederek, def‘
                                                                  etmişlerdir. Muharebe Boğaz kasabâtı (kasabaları) ahalisinde hiçbir heyecanı
                                                                  mucip olmamıştır. Şimdi Çanakkale’de, biraz evvel dağları tepeleri inleten
                                                                  o müthiş top sadaları yerine itimat ve zaferden doğan neşeli bir sükûn ve
                                                                  sükûnet hüküm-fermâdır. Âgâh”.”
                                                                                                                 Tasfir-i Efkâr, 20.03.1915



                      “Topçularımızın attığı mermilerin gürültüleri Londra ve Paris ufuklarında hâlâ matemli uğultular yapıyor”
                      Sivas’ta yayınlanan Kızılırmak gazetesi, Çanakkale Zaferinin hem Osmanlı, hem de dünya için anlamını “Çanakkale
                      Muzafferiyeti ve Netâyici” başlıklı yazıyla dile getiriyor:


                      Çanakkale Muzafferiyeti ve Netâyici
                      “Çaresizlik içinde Çanakkale istihkâmâtına saldıran Fransız-İngiliz gemileri kırık dökük bir netice elde ederek çekilip
                      uzaklaştılar. İngiliz ve Fransız Bahriye Nezaretlerinin resmi itiraflarıyla da sabit olan zararlar müthiş yekûnlara bâliğ oldu.
                      En yeni ve en büyük zırhlılarından altı tanesi Akdeniz’le Marmara’nın birleştiği sahada gömüldü. Yine cesim birkaç zırhlıları
                      hiç işe yaramayacak surette paralandı. Çanakkale Boğazı’nın şanlı müdafileri tarafından atılan mermilerin gürültüleri Londra
                      ve Paris ufuklarında hala matemli uğultular yapıyor.
                      Bugün bütün dünya Çanakkale’deki büyük muharebenin galip ve mağlubunu öğrendi. Mağrur Fransız ve İngiliz
                      donanmasının uğradığı mağlubiyet ve hezimet cevv-i siyaside (siyaset atmosferinde) İtilafçı Devletleri yakmaya namzet
                      şimşekler parlattı.
                      Boğaz’a karşı icra-yı harekata başlamaya karar verdikleri zaman İtilafçı Devletler büyük ve kuvvetli bir maninin karşısında
                      bulunacaklarını hesap etmemişlerdi. O vakit ihmal ettikleri bu takdîrin cezasını bugün en acı bir surette çekiyorlar.
                      Zahiren bir müdafaadan ibaret olan Çanakkale Muharebesindeki vaziyetimiz hakikat-i halde Umumi Muharebe’nin en
                      mühim bir mübarezesi idi. Zira Çanakkale öyle bir kapıdır ki orası kapalı kaldıkça Rusya’nın ihtinâk-ı iktisadîden tahlîs-i can
                      etmesine imkan yoktur...”
                                                                                                               Kızılırmak, 25.03.1915

                                                                            122
   117   118   119   120   121   122   123   124   125   126   127