Page 490 - Basında Çanakkale Zaferi 1915
P. 490
Basında
ÇANAKKALE
KARA SAVAŞLARI Tesvir-i Efkâr, 24 Kasım 1915
ZAFERİ
1915-1916
“Çanakkale İ’tilaf Kıtaâtı Kumandanı Ceneral Monroe,
Çanakkale seferinden vazgeçilmesini tavsiye etmekte imiş!”
“Çanakkale zirvelerinin etekleri geniş bir mezaristana döndü”
Sabah, “Çanakkale’den Gidecekler mi?” başlıklı yorum haberde, şöyle yazıyor:
“İngilizlerle Fransızların Çanakkale’de ihraz-ı muvaffakıyet etmelerine imkan
kalmadığını kendi gazeteleri tasdik ve teslime birkaç ay evvel başlamışlar ve fakat
bidâyet-i emirde açıkça bir itiraf-ı acze cesaret edememişlerdi. (…)
“Zâyiât saklanamayacak dereceye vardı”
Bir-iki hafta zarfında Çanakkale’den geçerek Paskalya yortularını İstanbul’da
geçireceğine intizar olunan İngiliz ve Fransız kuvve-i seferiyesine ilk taarruzdan
beri daha birçok kuvvetler iltihak ettiği halde, bütün bu kuvvetler kahraman
ordumuzun dilîrâne mukavemeti, şîrâne savleti (aslanca saldırıları) karşısında
peyderpey mahv oldu. Çanakkale zirvelerinin etekleri vâsi (geniş) bir mezaristana
döndü. Malta’da, İskenderiye’de mecruhları yatıracak yer bulunamıyor. Bidâyeten
bu zâyiâtın miktar-ı hakikisi ketm ediliyor (saklanıyor), efkâr-ı umûmiye müphem
veya hakikatten baîd (uzak) birtakım tebligat ile oyalanıyordu. Fakat iş nihayetü’l-
emr (en sonunda) ketm edilemeyecek (saklanamayacak) bir raddeye vardı.
Sefâin-i nakliyeden, Malta’dan, İskenderiye’den tereşşüh eden (sızan) malumat
tedricen yol alarak bütün tabakât-ı halk arasında şâyi‘ oldu. Artık herkes milletin
büyük felaket vukuundan haberdar edilmemekte olduğunu seziyordu. Ketm edilen
hakikatler ise daima i‘zâm edilir (büyütülür), yuvarlandıkça büyüyen kar topları
gibi kesb-i cesamet eder (büyüklük kazanır). Çanakkale seferine ait rivayetler de
ağızdan ağıza dolaşa dolaşa İngiltere ve Fransa efkâr-ı umûmiyesini gittikçe tehyiç
etti (heyecanlandırdı). İngilizler yavaş yavaş zâyiât cetvellerini neşre başladılar ve
en sonra o zâyiâtın yüzbinlere bâliğ olmuş olduğunu itirafa mecbur oldular.
Çekilme kararı, Lord Kiçner’e bırakıldı
Çanakkale seferinden feragat sözleri işte bu neşriyat üzerine bir kat daha
musırrâne bir surette söylenir oldu. Fakat bu sırf bir sözden ibaret idi. Şimdi ise
mesele artık suret-i resmiyede tezekkür ediliyor. Cenevre’de, Almanlara taraftar olmaktan ziyade sekenesi (sakinleri) Fransızca
mütekellim olduğu (konuştuğu) ve Fransa’ya komşu bulunduğu için Fransızlara meyyal bulunan bu İsviçre şehrinden alınan
malumata bakılırsa Fransız ve İngiliz nüzzârı (bakanları) arasında geçenlerde akdedilen bir içtima esnasında İngiltere Başvekili
Çanakkale İ’tilaf Kıtaâtı Kumandanı Ceneral Monroe’den mevrûd bir telgrafnameyi okumuştur. Ceneral Çanakkale’ye kuvve-i
imdadiye sevki ve mevcut kuvvetin iaşesi hususunda çekilen müşkilattan bahsederek Çanakkale seferinden vazgeçilmesini tavsiye
etmekte imiş! Bu havadisi veren menba‘ (kaynak), bu babta bir karar ittihazından (alınmasından) evvel Lord Kiçner’in de re’yine
intizar olunması(nın) meclis-i muhtelitçe (karma meclisçe) karar-gir olmuş olduğunu da ilave ediyor. (...)”
Sabah, 24.11.1915
“Düşman, Seddülbahir’de merkez siperlerimize yaklaşmak istedi”
“Tebliğ-i Resmî” şöyledir: “10 Teşrinisani 331 (23 Kasım 1915) tarihiyle
Karargâh-ı Umûmî’den tebliğ olunmuştur: (…) 3- Çanakkale cephesinde:
(Anafartalar)da ve (Arıburnu)nda fâsılalı top ve bomba endahtı teati edilmiştir.
(Seddülbahir)de 8 Teşrinisani’de (21 Kasım 1915’de) merkezde ileri hat
siperlerimize takarrüple (yaklaşıp) yerleşmek isteyen düşman kıtaâtı (kıtaları)
bir taarruzumuz neticesinde bu siperlerden tard edilmiş ve düşmanın icrasına
kalkıştığı mukabil taarruzu tamamıyla akîm (sonuçsuz) bıraktırılmıştır.
9 Teşrinisani’de sağ cenahta şiddetli topçu muharebesi icra edilmiş ve
topçularımız düşman siperlerinin bir kısmını tahrip etmiştir. Merkezde şiddetli
bomba muharebesi devam etmiş ve sol cenahta düşmanın patlattığı bir lağım
tesirsiz kılınmıştır.”
“İngilizler Gelibolu’da Durabilirler mi?”
Aynı başlıklı haber şöyledir: “(Ajans Reuter)in Çanakkale harekâtını takip
eden muhabiri, İngiliz-Fransız ordularının Gelibolu şibh-i ceziresinde düçar
oldukları müşkilattan bahsettiği sırada diyor ki: ‘Ta‘b-ı cismanî (Avustralya),
Yeni (Zelanda) efradından müteşekkil kolorduyu tehdit eden mehâlikin en
esaslılarından biridir. Bu kolordu, bugünkü mevziini tâ 25 Nisan’dan beri işgal
etmektedir. Bütün bu müddet zarfında buradaki kıtaât-ı askeriye tahminen
(1.200) yarda arzında (genişliğinde), (2.000) yarda tûlünde (uzunluğunda) bir mesafe dâhilinde sıkışıp kalmıştır. Bu askerler, sarp
tepelerin yamaçlarında, 45 derecelik bir zaviye teşkil eden ve insanların değil keçilerle (orangutan) maymunlarının dolaşmasına
pek müsait olan bir yerde yapışmış duruyorlar. Bittabi siperler, mevsim-i şitanın (kış mevsiminin) hululüyle (girmesiyle) rutubetli
olacak ve bu hal de kıtaâtın ahval-i sıhhiyesine pek ziyade halel irâs edecektir (zarar verecektir).”
Tesvir-i Efkâr, 24.11.1915
Çanakkale’den Çekilme Hazırlıkları Sürerken
İ’tilaf Devletlerinin Çanakkale’den çekilme hazırlıkları sürerken Karagöz, dönemin meşhur Fransız aktör ve yönetmeni Max
Linder’i Çanakkale’ye gelmiş ve çekilmeyi filme alacakmış gibi gösterir:
“Karagöz – Vay ulan Maks Linder!* Sen de buraya geldin ha! Heriflerin hali burada mashara (maskara) olduğu için seni mi
gönderdiler? Sinemada masharalıklarına kahkahalarla gülerdim. Bakalım, şimdi de burada bizi nasıl güldüreceksin? Senin
herifler kaçarken sinemasını mı alacaksın?”
* Dönemin meşhur Fransız aktör ve yönetmeni Max Linder
Karagöz, 08.12.1915
490