Page 534 - Basında Çanakkale Zaferi 1915
P. 534

DÜŞMANIN
                                                                         Basında
                                ANAFARTALAR’DAN                     ÇANAKKALE
                                ÇEKİLMESİ                                                                           Sabah, 10 Ocak 1916
                                                                          ZAFERİ
                                                                          1915-1916

                                 “İngilizler evvelki gece Türk savleti, Türk hamâseti ve besâleti karşısında bütün malzeme
                                         ve cephanelerini terk ederek meydan-ı muharebeden firar eylemişlerdir”


                      “Haber-i Zafer”
                      Aynı başlıklı haber şöyledir:
                      “Gazetemizin bâlâsını (baş kısmını) tezyin eden (süsleyen)
                      Tebliğ-i Resmî’den müsteban olacağı (anlaşılacağı) üzere bir
                      seneye yakın bir zamandan beri payitah (başkent) kapılarını,
                      süngülerine ve aşk-ı vatanperverânelerine istinat ederek,
                      dünyanın en kuvvetli iki devletine karşı müdafaa eden
                      kahramanlar dün şecaat ve hamâsetlerinin semere-i mes‘ûdesini
                      (mutlu soncunu) iktitâf eylemişler (almışlar), aylardan beri ihraz
                      (elde) ettikleri zaferleri yeni bir hâle-i muvaffakıyetle (başarı
                      halesiyle) tetviç etmişlerdir (taçlandırmışlardır). Gelibolu şibh-i
                      ceziresinin latif ve tarihî sahillerine müstevli olan ve saha-i
                      hülyalarını İstanbul kadar tevsî‘ eden (genişleten) İngilizler
                      evvelki gece Türk savleti, Türk hamâseti ve besâleti karşısında
                      bütün malzemelerini ve cephanelerini terk ederek meydan-ı
                      muharebeden firar eylemişlerdir.

                      Zafer müjdesini Milli Ajans verdi
                      Müjde-i zaferi ilk (Milli) Ajansı şu telgrafnamesiyle tebşir
                      etmiştir:
                      ‘[Beşinci Ordu muhabir-i mahsusumuzdan] 27 Kanunuevvel –
                      Düşman 26-27 gece yarısında savletlerimiz ve bataryalarımızın
                      pek müessir ateşleri altında Seddülbahir mıntıkasından Cenab-ı
                      Hakk’a bin şükür muvaffakıyetle def‘ ü tard edildi. Bugün
                      Gelibolu şibh-i ceziresi düşmandan kâmilen tathîr edilmiştir
                      (temizlenmiştir).’
                      Bu haberi İstanbul ve bilâd-ı selâsede bir sür‘at-ı berkıyye ile
                      intişar etmiş, bütün gönüllerde inşirahlar, bütün çehrelerde
                      meserret ibtisamları (sevinç tebessümleri) belirmiş, her taraf
                      bayraklarla donanmış, izhar-ı şâdumâni edilmiştir. (…)

                      Öğrenciler sokaklarda şiirler okudu
                      Şehrimizdeki mekâtib-i muhtelife (çeşitli mekteplerin)
                      talebesi de önlerinde musikalar olduğu ve üzerlerinde mensup
                      bulundukları mekteplerin bayrakları bulunduğu halde
                      payitahtın her tarafını dolaşarak neşîdeler (marşlar) kıraat ve bî-
                      pâyân (sonsuz) meseretlerini (sevinçlerini) izhar eylemişlerdir.
                      Öğleden sonra şehrimizde bulunan sunûf-ı muhtelifeye (çeşitli
                      sınıflara) mensup cem‘iyât (cemiyetlerin) azası dahi bayraklar ile
                      şehrimizde dolaşmışlardır.”

                      “Çanakkale İstanbul’un kapısı, Seddülbahir o kapının
                      anahtarıdır”
                      “Onlar Ne Düşünüyormuş” başlıklı haberde ise şu hususun altı
                      çiziliyor: “(…) Çanakkale İstanbul’un kapısı ise, Seddülbahir
                      de o kapının anahtarı idi. Binaenaleyh İngilizler bu anahtarı
                      ilelebet ellerinde tutmak, hatta Çanakkale seferinden feragat
                      edilse bile yine bu anahtar sayesinde kapının açılıp kapanmasını
                      kontrol etmek emelinde idiler. Bu emelin husulü için hiçbir
                      fedakârlıktan çekinmemişlerdi. Seddülbahir’in o dar sahasını
                      her nevi istihkamlarla tahkim etmiş, fennin bütün vesait-i
                      tahribiyesini burada cem‘ eylemişlerdi. Fakat ne bu istihkamlar,
                      ne o vesâit-i tahribiye Türk azim ve hamâseti karşısında tâb-
                      âver mukavemet olamadı ve nihayet çetin İngilizler aylarca
                      müddetlik mahsul-i mesâilerini terk ederek firar eylediler. (...)”
                                                            Sabah, 10.01.1916




                      “İnâyet-i Bârî ve imdâd-ı ruhâniyet-i Peygamberî ile düşmanı Seddülbahir’den attık”
                      Sabah gazetesi, spot gibi manşetle müjdeler zaferi: “İnayet-i Bârî ve imdâd-ı ruhâniyet-i Peygamberî ile kahraman ordumuz
                      düşmanı Seddülbahir’den de attı. Gelibolu şibh-i ceziresinde tek düşman kalmadı. Irak’ta düşmanın zâyiâtı 3.000.”

                      “Allah Bizimle Beraberdir”
                      Gazetenin birinci sayfasını tamamıyla kaplayan başyazıya, düşman Arıburnu ve Anafartalar’dan kovulduğunda yazılan şu
                      cümle epigraf yapılmıştır: “Biz bir hizb-i kalîl (az bir topluluk) idik. Fakat Allah bizimler beraberdir. Onun için leşker-i
                      aramrama (çok sayıda askere) galebe çaldık ve imanımız sayesinde vifak (uyum) ve ittihat (birlik) üzere oldukça her zaman
                      galebe çalacağız, yine mazlumların intikamını alacağız.”
                                                                                                                   Sabah, 10.01.1916



                                                                            534
   529   530   531   532   533   534   535   536   537   538   539